Nahl 98
Önceki Ayet: Nahl 97 ← Nahl Suresi → Nahl 99: Sonraki Ayet
Meali: 98- Kur'an okuduğun zaman o kovulmuş şeytandan Allah'a sığın!
{Allah Teâlâ, Kur'an okumak isteyen kimseye, önce şeytanın şerrinden Allah'a sığınmasını emretmektedir. Bu sığınma "Eûzü billâhi mineşşeytanirracîm" demekle olur. Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım demektir.}
Kur'an'daki Yeri: 14. Cüz, 277. Sayfa
Tilavet Notları:
Diğer Notlar:
Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]
Mesela: İki gün evvel Sure-i Nahl ve Sure-i İsra'yı okudum. Sure-i İsra'da iki yüz seksen beşinci (285) sahifede üç قُرْاٰنْ kelimesini gördüm. İkisi tam muvazi, birbirine bakar. Üçüncüsü, terazinin dili gibi üstünde ve satırın başında durmuş. Merak ettim, tevafuk matlub iken neden bu dil nizama girmemiş? Birden hatıra geldi ki:
"Buradaki قُرْاٰنْ kelimelerinin vazifeleri yalnız bu sahifede değil, güzellikleri ve nizamları başka sahifelere de bakabilir."
Baktım ki başta ve dördüncü satırdaki قُرْاٰنْ kelimesi, üç sahife sonra وَقُرْاٰنَ الْفَجْرِ kelimesine bakmakla beraber, o قُرْاٰنَ الْفَجْرِ arkasındaki فٖى هٰذَا الْقُرْاٰنِ kelimesinin zahr ve batnı hükmüne geçip kâğıt bıçakla kesilip çıkarılsa iki gözlü bir kelime olur.
Sonra muvazeneden çıkan اِذَا قَرَاْتَ الْقُرْاٰنَ kelimesine baktım. Sekiz sahife yukarıda Sure-i Nahl'de aynen
فَاِذَا قَرَاْتَ الْقُرْاٰنَ فَاسْتَعِذْ بِاللّٰهِ
gördüm. Aynı satır, aynı vaziyet, pek manidar bir tarzda gördüm. Elhamdülillah anladım. Bârekellah ne kadar güzel, mâşâallah ne kadar latîf vazifeleri var, dedim.