Muhammed Zahid Kevseri

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden

Zahid Kevseri OSmanlı'nın sön döneminde müderrislik ve şeyhülislâm vekilliği makamı olan ders vekâleti görevlerinde bulunmuş bir İslam alimiydi. 1922'de hakkında tutuklama emrinin çıkarıldığını duyunca Mısır'a gitti ve ömrünün sonuna kadar orada yaşadı. Kahire'de evini medreseye çevirdi, değişik milletten çok sayıda talebe yetiştirdi, çok sayıda ilmi eserin neşrini sağladı. Bir ara Mısır'daki reformist görüşlere karşı çıktığında sınır dışı edilmesi gündeme geldi. Hadis ilmi ve tasavvufla da ilgilendi. Bediüzzaman ziyaretine gelen mühim bir âlime Camiü’l-Ezhere hediye-i vakfiyesi olarak iletilmek üzere 11 tane hususi mecmuasını verdi ve Mustafa Sabri, Ali Rıza ve Mehmed Zâhid Kevserî gibi alimlerden Nur mecmualarına onun (Üstad'ın) bedelime sahip çıkıp Arapça'ya tercüme etmelerini istedi.[1]

Şahsi Bilgiler[değiştir]

Diğer İsimleri:

Doğum Yeri ve Tarihi: Karaçalı köyü, Düzce, 16 Eylül 1879[1]

Vefat Yeri ve Tarihi: Kahire, Mısır, 11 Ağustos 1952[1]

Kabrinin Yeri: Abbâsiye, Kahire, Mısır

Eserleri[değiştir]

Çok sayıda eseri vardır.

Bediüzzaman Said Nursi ile Görüşmeleri[değiştir]

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Bir iki hafta evvel Mısır’ın Camiü’l-Ezherinin büyük bir müderrisi olan Ali Rıza buraya hususi bir adamı gönderdiği gibi iki gün evvel de aslen Buharalı ve Medine-i Münevvere’de mücavir ve Mısır’da büyük âlimlerle ve hususan eski Şeyhülislâmımız ve Dârülhikmette benim arkadaşım Mustafa Sabri Efendi’yle alâkadar ve bu tarafa geleceğine dair onlarla görüşen ve bir derece onların namına mühim bir âlim yanıma geldi. Ben de Camiü’l-Ezhere hediye-i vakfiyem olarak on bir tane hususi mecmualarımı o zat vasıtasıyla âlem-i İslâm’ın büyük medresesi olan ve o âlimin ihbarıyla şimdi yirmi yedi bin talebesi bulunan Camiü’l-Ezhere hediye olarak o zata verdik.

Hem dedik: Başta Mustafa Sabri ve Ali Rıza ve Mehmed Zâhid Kevserî olarak Nur mecmualarına benim bedelime sahip ve hâmi ve vâris olsunlar ve Arabî’ye tercümeye çalışsınlar, dedik. Mektup da yazdık. O zat aldı gitti.

(Emirdağ Lahikası 2)

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Resimler/Fotoğraflar[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]

Kaynakça[değiştir]