Muhammed Hamdi Yazır

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden

Elmalılı Hamdi Yazır Osmanlının son devrinde müderrislik, Darü'l Hikmeti'l İslamiye azalığı ve reisliği, Evkaf Nazırlığı ve çeşitli ilmi ve dini görevler yapmış aynı zamanda hafız, hattat ve şair bir alimdir. Milli Mücadele sırasında İstanbul hükümetinde görev yaptığı için İstiklal Mahkemesince bir süre hapiste tutuldu, daha sonra camiye gidip gelme dışında evinden hiç çıkmadı. TBMM Türkçe tefsir hazırlatma kararı alınca Diyanet Reisliğinin bu işi kendisine teklif etmesi üzerine Hak Dini Kur’an Dili adlı Türkçe tefsiri telif etti.[1][2]

Şahsi Bilgiler[değiştir]

Diğer İsimleri: Muhammed Hamdi Efendi

Doğum Yeri ve Tarihi: Elmalı, Antalya, 1294 (1878)[1]

Vefat Yeri ve Tarihi: İstanbul, 27 Mayıs 1942[1]

Kabrinin Yeri: Erenköy Sahrayıcedid Mezarlığı

Eserleri[değiştir]

Hak Dini Kur'an Dili adlı Türkçe tefsir başta olmak üzere muhtelif eserler.

Bediüzzaman Said Nursi ile Görüşmeleri[değiştir]

Darü'l Hikmeti'l İslamiye'de görüşmüşlerdir.

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

İstanbul’u tekrar şereflendirmesi, ehl-i ilmi ve halkı çok fazla memnun ve mesrur etti. Kendisine haber verilmeden, Meşihat Dairesindeki “Dârülhikmeti’l-İslâmiye” azalığına tayin olundu. Dârülhikmet, o zaman Mehmed Âkif, İzmirli İsmail Hakkı, Elmalılı Hamdi gibi İslâm âlimlerinden mürekkeb bir İslâm akademisi mahiyetinde idi.

(Tarihçe-i Hayat, İlk Hayatı)


Risale-i Nur’un ehemmiyetli bir talebesi Ankara’dan gelip ben sormadan dedi: “Reis, Kur’an’a yeni bir tefsir yazmayı emretmiş, o da yazıyormuş.”

Hem söylemiş ki: Dâhiliye Vekili, yirmi senelik bir âdete muhalif olarak “Dinsiz bir millet yaşayamaz.” diye din lehinde beyanatta bulunduğunu ve Maarif Nâzırı da âdab-ı İslâmiye lehinde, eski prensiplerine muhalif olarak beyanatta bulunduğu gibi ehemmiyetli bir değişikliği ihsas ettiğinden; kulağımı kapadığım sekiz aydan sonra bu rüya hatırı için bu haberleri aldım. Bunun sebebini anlamak cidden arzu ettim. Birden ihtar edildi ki:

Ehl-i dalalet, memur-u siyasiyeyi aldatıp Risale-i Nur aleyhinde genişçe, buradan oraya kadar bir daire içinde taarruz edip derece-i kuvveti anlamak istediler. Gördüler ki sökülmeyecek, mağlup edilmeyecek bir kuvvette gördüklerinden ehemmiyetli büyük makamat-ı resmiyede, mahiyetini medar-ı bahis ve dikkat ettiklerinden, bilmecburiye bir nevi musalahaya yol hazırlamak ve şimdiye kadar hakikat ve hikmete muhalif olarak iyilikleri ölen reise ve fenalıkları millete, orduya vermek yerinde, o hata-yı azîmeye bedel, bütün fenalıkları ölene verip kendilerini bir derece o dehşetli hatîattan kurtarmak çaresini aramaya, bir zemin teşkil etmeye çalışmış ki hem rüya hem bu haberler haber veriyor.

(Kastamonu Lahikası)

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Resimler/Fotoğraflar[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]

Kaynakça[değiştir]