Fatır Suresi

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden

Önceki Sure: Sebe SuresiKur'ânYasin Suresi: Sonraki Sure

Bu sureyi Fatır suresi okuma sayfasında mealiyle beraber okuyabilirsiniz

Cenab-ı Allah'ın ismi için Fatır sayfasına bakın

Fatır (فاطر) Suresi Kur'ân-ı Kerim'in 35. suresi olup Sebe ve Yasin sureleri arasında yer alır. En'am, Kehf ve Sebe sureleriyle birlikte Elhamdülillah ile başlayan 4 (Fatiha da sayılırsa 5) sureden biridir.[1]

Risale-i Nur'da Fatır Suresi ve ayetleri hakkındaki dersler:

  • Fatır Suresinin başındaki اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ'ın en kısa manası şudur: "Ne kadar hamd ve medih varsa kimden gelse kime karşı da olsa ezelden ebede kadar hastır ve lâyıktır o Zat-ı Vâcibü’l-vücud’a ki Allah denilir." Bu da Kur'an'ın ifadelerinin başka dile tam çevrilemeyeceğini ve insanların tercümesinin Kur'an yerine geçemeyeceğini gösterir.
  • اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ cümlesi, her biri niam-ı esasiyeden birine işaret olmak üzere, Kur’an’ın En'am dahil dört suresinde tekerrür etmiştir. O nimetler de “neş’e-i ûlâ ile neş’e-i ûlâda beka, neş’e-i uhra ile neş’e-i uhrada beka” nimetlerinden ibarettir.
  • Kur'an'ın en kısa suresi olan Kevser suresinin harflerinin ebcedi makamı 3.000 küsur olduğu gibi Yasin, Furkan, Fatır, Sebe, Saffat, Sad, Ra'd, Rum, Zuhruf, Şura ve İbrahim surelerinin harf sayıları, Al-i İmran ve Nisa surelerinin kelime sayıları ile Bakara suresinin örfi kelime sayısı da 3.000 küsur eder. Elbette bu kör tesadüfün işi değildir ve rastgele şuursuz ittifakî bir vaziyet olamaz.
  • Her tabaka insana yönelik mucizeleri olan Kur'an'ın yalnızca gözü bulunan kulaksız, kalpsiz ve ilimsiz tabakasına yönelik kelimelerindeki tevafuk mucizesinin bir numunesi şudur: Sebe suresinin 46. ayetinin sonundaki (sayfa 432) ve Fatır suresinin başındaki (1. ayetindeki) (sayfa 433) iki mesnâ (مَثْنٰى) kelimesi birbirine bakar. Bütün Kur’an’da yalnız üç (diğeri Nisa 3'tedir) defa geçen bu kelimenin ikisinin birbirine bakmaları tesadüfî değildir (ilgili resim aşağıdadır).
  • Kur’an bazen cüz’î maksatları zikreder ve sonra oradan zihinleri külli manalara sevketmek için o cüz’î maksadı Allah'ın külli kaide hükmündeki isimleriyle yerleştirip ispat eder. Bunun bir misali Fatır suresinin 1. ayetidir ve bu bahis 25. Söz'de izah edilmiştir.
  • Lokman suresinin 33. ayetinde ve Fatır suresinin 5. ayetinde geçen "Dünya hayatı sizi aldatmazsın ve şeytan, Allah'ın affına güvendirerek sizi kandırmasın." mealindeki ibare hakkındaki dersleri bu sayfada okuyabilirsiniz.
  • Fatır suresinin 10. ayetinde geçen "O'na ancak güzel sözler yükselir (ulaşır)." mealindeki ibare hakkında Risalelerde geçen tüm bahisleri bu sayfada okuyabilirsiniz.
  • Her tabaka insana yönelik mucizeleri olan Kur'an'ın yalnızca gözü bulunan kulaksız, kalpsiz ve ilimsiz tabakasına yönelik kelimelerindeki tevafuk mucizesinin bir numunesi şudur: Kehf suresinin 22. ayetindeki (sayfa: 295) وَثَامِنُهُمْ كَلْبُهُمْ kelimesi altında yapraklar delinse Fâtır suresinin 13. ayetindeki (sayfa: 435) قِطْمٖيرٍ kelimesi az bir inhirafla görünür ve Ashab-ı Kehf'in köpeğinin isminin Kıtmir olduğu anlaşılır. Bu konu 19. Mektup'ta izah edilmiştir (kelimelerin yerini gösteren görüntü aşağıdadır).
  • Allah'ın geceyi gündüze ve gündüzü geceye kattığını beyan eden Fatır suresinin 15. ayetini Bediüzzaman 7. Şua'da Kibriya ve Azamet noktasında izah eder.
  • Fatır suresinin 15. ayetinde geçen "Ey insanlar! Allah'a muhtaç olan sizsiniz." mealindeki ibare hakkında Risale-i Nurdaki bahisleribu sayfada okuyabilirsiniz.
  • Fatır suresinin 18. ayetinde ve daha başka ayetlerde geçen "Hiçbir suçlu başkasının suçunu yüklenmez." mealindeki ibarenin kapsamlı bir izahı için La Teziru Vaziretun Vizra Uhra Ayetleri kategorisi sayfasına başvurun.

Bilgiler[değiştir]

İsminin Anlamı ve Kaynağı: Adını ilk âyette geçen ve gökleri ve yeri yok iken yaratan, onları yeni ve sürekli oluşumlara uğratacak olan anlamında Cenab-ı Allah'ın bir ismi olan “Fâtır” kelimesinden alır.

Diğer İsimleri: Yine ilk âyette yer alan “melâike” kelimesinden dolayı Melâike sûresi diye de adlandırılmıştır.

Kur'ân'daki Sırası: 35

Kur'ân'daki Yeri: 22. cüz, 433. sayfa

Mekkî/Medenî: Mekkî[1]

Nuzül (İnme) Sırası: 43

Kendisinden Önce Nazil Olan Sure: Furkan Suresi

Kendisinden Sonra Nazil Olan Sure: Meryem Suresi

Nuzülü (İnme) Hakkındaki Bilgiler: Mekke devrinin ortalarında Habeşistan’a hicret olayından sonra ve mi‘racdan önce nâzil olmuştur.[1]

Uzunluğu: 5,6 sayfa

Ayet Sayısı: 45

Satır Sayısı: 84

Kelime Sayısı: 997 (Rumuzat-ı Semaniye)[2], 775[3]

Harf Sayısı: 3.130 (Rumuzat-ı Semaniye)[4], 3.184[3]

Fasıla Harfleri: Elif, Be, Dal, Ra, Ze, Nun

Bölüm (Ayn Durakları) Sayısı: 5

Secde Ayeti: -

Allah lafzı sayısı (Besmele hariç): 36

Rahman ismi sayısı (Besmele dahil): 1

Rahim ismi sayısı (Besmele dahil): 1

Rab ismi sayısı: 5

İçinde Kur'an kelimesi geçen ayetler: -

Hizb-ül Kur'an'da Geçen Ayetler Listesi: Fatır Suresindeki Hizb-ül Kur'an Ayetleri (23 ayet)

Bu ayetleri okumak için: Hizb-i Azam-ı Kur'an, Fatır Kısmı

Münâcât-ül Kur'an'da İktibas Edilen Ayetler: 1. ve 44. ayetler (2 ayet)

Risale-i Nur'da Geçen Ayet Sayısı: 7 (Bkz. Fatır Suresinin Risale-i Nur'da Geçen Ayetleri listesi)

(Not: Fatır 4'ten bir ifade iktibas suretinde geçer)

Risale-i Nur'da Tamamı Geçen Ayetler: 1. ve 5. ayetler (Toplam 2 ayet)

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Hattâ yalnız gözü bulunan (Hâşiye[5]) kulaksız, kalpsiz, ilimsiz tabakasına karşı da Kur’an’ın bir nevi alâmet-i i’cazı vardır. Şöyle ki: Hâfız Osman hattıyla ve basmasıyla olan Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyan’ın yazılan kelimeleri birbirine bakıyor.

Mesela, Sure-i Kehf’de وَثَامِنُهُمْ كَلْبُهُمْ kelimesi altında yapraklar delinse Sure-i Fâtır’daki قِطْمٖيرٍ kelimesi, az bir inhirafla görünecek ve o kelbin ismi de anlaşılacak.

Ve Sure-i Yâsin’de iki defa مُحْضَرُونَ birbiri üstüne, Ve’s-sâffat’taki مُحْضَرٖينَ ve مُحْضَرُونَ hem birbirine hem onlara bakıyor, biri delinse ötekiler az bir inhirafla görünecek.

Mesela, Sure-i Sebe’nin âhirinde, Sure-i Fâtır’ın evvelindeki iki مَثْنٰى birbirine bakar. Bütün Kur’an’da yalnız üç مَثْنٰى dan ikisi birbirine bakmaları tesadüfî olamaz.

Ve bunların emsali pek çoktur. Hattâ bir kelime, beş altı yerde yapraklar arkasında, az bir inhirafla birbirine bakıyorlar.

(19. Mektup)


Nasıl ki Sure-i Kevser'in hurufatı, ebcedî makamı üç bin adet olmakla:

  • hem Sure-i İbrahim'in üç bin adet hurufuna tevafuku ve o on bir surenin birbiriyle muvafakatı ve mutabakatı bilbedahe tesadüf işi olamaz.

Aynen öyle de Sure-i Kevser'in en kısa sure olmakla beraber hurufunun makam-ı ebcedîsi olan üç bin adet ile;

  • En uzun sure olan El-Bakara örfî kelimatının üç bin adedine...
  • Hem Sure-i Nisa kelimatının üç bin adedine muvafakatı...

Elbette kör tesadüfün işi değil ve rastgele şuursuz ittifakî bir vaziyet olamaz.

(Rumuzat-ı Semaniye)


Yine Kenzü'l-Arş Duası'nın feyzinden gelen ikinci nükte-i tevafukiyedir. Bu nükteden numune için üç misal:

Birincisi: Suver-i Kur'aniyenin aded-i hurufatı 3000'de tevafukatı pek hârika ve mu'cizanedir.

Mesela: En kısa sure olan Sure-i Kevser'in hurufatı ebcedî makamı 3000 olmakla; hem Sure-i Yâsin'in 3000 aded-i hurufuna, hem Sure-i Furkan'ın 3000, hem Sure-i Fâtır'ın 3000, hem Sure-i Ve's-sâffât'ın 3000, hem Sure-i Sad'ın 3000, hem Ra'd'ın 3000, hem Er-Rum'un 3000, hem Ez-Zuhruf'un 3000, hem Sure-i Şûra'nın 3000, hem İbrahim'in 3000, bu surelerin 3000 hurufatına tevafuku ve 11 surenin bu 3000'de birbiriyle muvafakatı ve mutabakatı bilbedahe tesadüf işi olamaz. Belki i'caz-ı Kur'an'ın bir şu'lesidir ki, hurufata serpilmesidir ve yaldızlamasıdır.

Hem en kısa sure olan Sure-i Kevser hurufunun makam-ı ebcedîsi olan 3000 adediyle, en uzun sure olan El-Bakara'nın örfî yani kelâm hükmündeki kelimatının 3000 adedine ve Âl-i İmran'ın hakiki kelimatının 3000 adedine ve Sure-i Nisa kelimatının 3000 adedine tevafuku elbette kör tesadüfün işi değil ve rastgele ve şuursuz ve ittifakî bir vaziyet olamaz. Belki sırr-ı i'cazın bir cilvesinin şuaı ile bir intizamdır. Böyle büyük tevafukatta küçük küsurat münasebat-ı tevafukiyeyi bozmadığından nazara alınmadı.

(Rumuzat-ı Semaniye)

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Resimler/Fotoğraflar[değiştir]

(Soldan sağa) Hüsrev hattıyla yazılan tevafuklu Kur'an'da Kehf suresinin 22. ayetindeki (kelbuhum) ve Fâtır suresinin 13. ayetindeki (kıtmir) kelimelerinin yerlerini gösteren resim. İkisi de tek sayfalarda yer alır ve aralarında 70 yaprak vardır. İğne ile delinse bu iki kelime tevafuk eder.

(Soldan sağa) Hüsrev hattıyla yazılan tevafuklu Kur'an'da Sebe suresinin 46. ayetindeki ve Fâtır suresinin 1. ayetindeki mesnâ kelimelerinin yerlerini gösteren resim. Kur'an'da karşılıklı sayfalarda yer aldığından bu iki kelime tam üst üste tevafuk eder.

Ayetlerdeki Kelime ve Harf Sayıları[değiştir]

Fatır Suresinin Ayetlerindeki Kelime ve Harf Sayısı[3]
Genel Ayet No Sure No Sure Ayet No Kelime Sayısı Harf Sayısı
3661 35 1 24 95
3662 35 2 19 68
3663 35 3 21 83
3664 35 4 11 43
3665 35 5 14 62
3666 35 6 13 57
3667 35 7 13 61
3668 35 8 25 91
3669 35 9 17 74
3670 35 10 24 107
3671 35 11 34 113
3672 35 12 28 127
3673 35 13 28 113
3674 35 14 18 80
3675 35 15 10 46
3676 35 16 6 23
3677 35 17 5 18
3678 35 18 34 138
3679 35 19 4 21
3680 35 20 4 17
3681 35 21 4 16
3682 35 22 16 61
3683 35 23 4 12
3684 35 24 12 47
3685 35 25 13 65
3686 35 26 7 27
3687 35 27 22 91
3688 35 28 17 76
3689 35 29 16 73
3690 35 30 8 37
3691 35 31 16 64
3692 35 32 21 97
3693 35 33 13 56
3694 35 34 11 45
3695 35 35 14 55
3696 35 36 18 72
3697 35 37 25 106
3698 35 38 10 41
3699 35 39 24 97
3700 35 40 33 128
3701 35 41 19 74
3702 35 42 19 82
3703 35 43 26 111
3704 35 44 30 117
3705 35 45 25 97
Toplam - 45 775 3.184

İlgili Maddeler/Sayfalar[değiştir]

İlgili Kategoriler[değiştir]

Kaynakça[değiştir]

  1. 1,0 1,1 1,2 https://islamansiklopedisi.org.tr/fatir-suresi
  2. https://nurpedia.org/wiki/Risale:29._Mektubun_8._K%C4%B1sm%C4%B1_(Rumuzat-%C4%B1_Semaniye)#Birinci_Par%C3%A7as%C4%B1
  3. 3,0 3,1 3,2 https://binimad.com/wp-content/uploads/2020/11/Letters-and-Word-Count-of-The-Entire-Quran.pdf
  4. https://nurpedia.org/wiki/Risale:29._Mektubun_8._K%C4%B1sm%C4%B1_(Rumuzat-%C4%B1_Semaniye)#Birinci_Par%C3%A7as%C4%B1
  5. Yalnız gözü bulunan; kulaksız, kalpsiz tabakasına karşı vech-i i’cazı, burada gayet mücmel ve muhtasar ve nâkıs kalmıştır. Fakat bu vech-i i’cazı Yirmi Dokuzuncu ve Otuzuncu Mektuplarda (*) gayet parlak ve nurani ve zahir ve bâhir gösterilmiştir, hattâ körler de görebilir. O vech-i i’cazı gösterecek bir Kur’an yazdırdık. İnşâallah tabedilecek, herkes de o güzel vechi görecektir.
    (*) Otuzuncu Mektup pek parlak tasavvur ve niyet edilmişti; fakat yerini başkasına, İşaratü’l-İ’caz’a verdi. Kendisi meydana çıkmadı.