Zümer 18: Revizyonlar arasındaki fark
Değişiklik özeti yok |
Değişiklik özeti yok |
||
1. satır: | 1. satır: | ||
[[Kategori:Zümer Suresi]] | [[Kategori:Zümer Suresi]] | ||
[[Kategori:Risale-i Nur'da Geçen Ayetler]] | |||
[[Kategori:Şualar'da Geçen Ayetler]] | |||
[[Kategori:14. Şua'da Geçen Ayetler]] | |||
[[Kategori:Hizb-ül Kur'an Ayetleri]] | [[Kategori:Hizb-ül Kur'an Ayetleri]] | ||
[[Kategori:Zümer Suresindeki Hizb-ül Kur'an Ayetleri]] | [[Kategori:Zümer Suresindeki Hizb-ül Kur'an Ayetleri]] | ||
19. satır: | 22. satır: | ||
==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği== | ==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği== | ||
Sâniyen: [[Risale:14. Şua (Ayet-Hadis Mealleri)#11|{{Arabi|مَنْ اٰمَنَ بِالْقَدَرِ اَمِنَ مِنَ الْكَدَرِ}}]] “Kadere iman eden gam ve hüzünden emin olur.” sırrıyla [[Risale:14. Şua (Ayet-Hadis Mealleri)#12|{{Arabi|خُذُوا مِنْ كُلِّ شَىْءٍ اَحْسَنَهُ}}]] “Her şeyin güzel cihetine bakınız.” kaidesinin sırrıyla, | |||
[[Zümer 18|{{Arabi|اَلَّذٖينَ يَسْتَمِعُونَ الْقَوْلَ فَيَتَّبِعُونَ اَحْسَنَهُ اُولٰٓئِكَ الَّذٖينَ هَدٰيهُمُ اللّٰهُ وَ اُولٰٓئِكَ هُمْ اُولُوا الْاَلْبَابِ}}]] | |||
gayet kısacık bir meali: “Sözleri dinleyip en güzeline tabi olup fenasına bakmayanlar, hidayet-i İlahiyeye mazhar akıl sahibi onlardır.” mealinde. | |||
Bizler için şimdi her şeyin iyi tarafına ve güzel cihetine ve ferah verecek vechine bakmak lâzımdır ki manasız, lüzumsuz, zararlı, sıkıntılı, çirkin, geçici haller nazar-ı dikkatimizi celbedip kalbimizi meşgul etmesin. | |||
Sekizinci Söz’de bir bahçeye iki adam, biri çıkar biri giriyor. Bahtiyarı bahçedeki çiçeklere, güzel şeylere bakar, safa ile istirahat eder. Diğer bedbaht, temizlemek elinden gelmediği halde çirkin, pis şeylere hasr-ı nazar eder, midesini bulandırır. İstirahate bedel sıkıntı çeker, çıkar gider. | |||
Şimdi hayat-ı içtimaiye-i beşeriyenin safhaları, hususan Yusufiye Medresesi bir bahçe hükmündedir. Hem çirkin hem güzel hem kederli hem ferahlı şeyler beraber bulunur. Âkıl odur ki ferahlı ve güzel şeylerle meşgul olup çirkin, sıkıntılı şeylere ehemmiyet vermez, şekva ve merak yerinde şükreder, sevinir. | |||
Said Nursî | |||
([[Risale:14._Şuâ#49._Par.C3.A7a|14. Şua]]) | |||
==Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler== | ==Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler== | ||
==İlgili Maddeler== | ==İlgili Maddeler== |
07.14, 15 Temmuz 2023 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
Önceki Ayet: Zümer 17 ← Zümer Suresi → Zümer 19: Sonraki Ayet
Meali: 17-18- Tâğut'a kulluk etmekten kaçınıp, Allah'a yönelenlere müjde vardır. (Ey Muhammed!) Dinleyip de sözün en güzeline uyan kullarımı müjdele. İşte Allah'ın doğru yola ilettiği kimseler onlardır. Gerçek akıl sahipleri de onlardır.
{Tâğut'un açıklaması için Nisâ 4/60. âyetin notuna bak. Vasıfları anlatılan kimselerin dinledikleri söz, Allah kelâmı, Hz. Peygamber'in sözleri veya selefin görüşleri olarak yorumlanmıştır. Sözün en güzeli kuşkusuz Kur'andır.}
Kur'an'daki Yeri: 23. Cüz, 459. Sayfa
Tilavet Notları:
Diğer Notlar:
Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]
Sâniyen: مَنْ اٰمَنَ بِالْقَدَرِ اَمِنَ مِنَ الْكَدَرِ “Kadere iman eden gam ve hüzünden emin olur.” sırrıyla خُذُوا مِنْ كُلِّ شَىْءٍ اَحْسَنَهُ “Her şeyin güzel cihetine bakınız.” kaidesinin sırrıyla,
gayet kısacık bir meali: “Sözleri dinleyip en güzeline tabi olup fenasına bakmayanlar, hidayet-i İlahiyeye mazhar akıl sahibi onlardır.” mealinde.
Bizler için şimdi her şeyin iyi tarafına ve güzel cihetine ve ferah verecek vechine bakmak lâzımdır ki manasız, lüzumsuz, zararlı, sıkıntılı, çirkin, geçici haller nazar-ı dikkatimizi celbedip kalbimizi meşgul etmesin.
Sekizinci Söz’de bir bahçeye iki adam, biri çıkar biri giriyor. Bahtiyarı bahçedeki çiçeklere, güzel şeylere bakar, safa ile istirahat eder. Diğer bedbaht, temizlemek elinden gelmediği halde çirkin, pis şeylere hasr-ı nazar eder, midesini bulandırır. İstirahate bedel sıkıntı çeker, çıkar gider.
Şimdi hayat-ı içtimaiye-i beşeriyenin safhaları, hususan Yusufiye Medresesi bir bahçe hükmündedir. Hem çirkin hem güzel hem kederli hem ferahlı şeyler beraber bulunur. Âkıl odur ki ferahlı ve güzel şeylerle meşgul olup çirkin, sıkıntılı şeylere ehemmiyet vermez, şekva ve merak yerinde şükreder, sevinir.
Said Nursî
(14. Şua)