Resneli Niyazi Bey

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden

Resneli Niyazi Bey İttihat ve Terakkî Cemiyeti’nin ileri gelenlerinden bir Osmanlı askeridir. Harbiye mektebini bitirdi. 1897 Türk-Yunan Savaşı’ndaki başarıları ile tanındı. Balkanlar’da ayaklanan Sırp ve Bulgar çetecilerle mücadele görevi verildi. 3 Temmuz 1908'de emrindeki askerlerle Makedonya dağlarına çıkarak II. Meşrutiyet’in ilanına yol açan ayaklanmanın lideri oldu ve Meşrutiyet’in ilanından sonra döndüğü Selanik’te “Hürriyet kahramanı” olarak karşılandı. 31 Mart Olayı’nda yanındaki fedailerle Hareket Ordusu’na katıldı, isyan bastırılınca Resne’ye çekildi. Balkan Savaşı sırasında birlikleriyle orduya katıldı. İttihat ve Terakkî’nin ona muhafızlık edip korumalık yapmakla görevlendirdiği kişi tarafından vuruldu.[1]

Bediüzzaman, İttihatçıların büyük ekseriyeti, özellikle Enver ve Niyazi Beyler hakkında hüsn-ü zanda bulunmakla beraber iktidarlarında onlara hem yol gösterici olmuş hem de gereken yerde eleştirmiştir. Hüsn-ü zannının sebebi sorulduğunda "Mümkün olduğu derecede sû-i zan ettiğiniz için, ben hüsn-ü zan ederim. Eğer öyle ise, zaten iyi. Yoksa, ta öyle olsunlar; yol gösteriyorum" şeklinde karşılık vermiştir. "Sen Selanik’te İttihat ve Terakkî ile ittifak etmiştin, neden ayrıldın" şeklinde sorulan soruya ise "Ben ayrılmadım, onların bazıları ayrıldılar. Niyazi Bey, Enver Bey gibi adamlarla şimdi de müttefikim; lakin bazıları bizden ayrıldılar, bataklık yoluna saptılar. Hamiyetlerinde şüphem yoktur, fakat mukabillerinde garaz hissettiler; onlar da, tabiî, garaza ittiba ettiler." cevabını vermiştir.

Şahsi Bilgiler[değiştir]

Diğer İsimleri: Ahmet Niyazi Bey

Doğum Yeri ve Tarihi: Resne (Bugünkü Makedonya sınırları içinde), 1873[1]

Vefat Yeri ve Tarihi: 1913[1]

Kabrinin Yeri: Kabri'nin Avlonya, Arnavutluk'ta olduğu düşünülmektedir[1]

Bediüzzaman Said Nursi ile Görüşmeleri[değiştir]

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

VEHİM: Sen Selânik'te İttihad ve Terakki ile ittifak etmiştin, neden ayrıldın?..

İrşâd: Ben ayrılmadım, onların bazıları ayrıldılar. Niyazi Bey, Enver Bey gibi adamlarla şimdi de müttefikim. Lâkin bazılar bizden ayrıldılar. Bataklık yoluna saptılar. Hamiyetlerinde şüphem yoktur.. Fakat mukabillerinde garaz hissettiler. Onlar da tabiî garaza ittiba' ettiler. Şimdi İttihad-ı Muhammedî ünvanı altına girmek ve ahalinin tenvîr-i efkârına hizmet etmek için Şeriât onları dâvet eder. Fikrimce birçok ehl-i hamiyet inkılabımızı kanlı zannettiğinden; ağraz-ı nefsaniyeden kin ve husûmet ve inad gibi manevî silahları tedârik etmişti. Şimdi inkılâb kansız olduğundan ve bazı ehl-i garazın onların ağrazını uyandırdıklarından; o mânevi silahlar ki, Meşrutiyetin istihsaline sebep iken, şimdi ahlâk-ı rezîle ve fikr-i intikama tahavvül ile meşrutiyet aleyhine müdhiş bir silah olmuş. Ben hamiyetli ve dindar adamlarla daima beraberim. Ben Selânik'te Meydan-ı Hürriyette okuduğum nutuk ile i'lân ettiğim mesleğimi şimdi de onu takib ediyorum.. Ki İ'lâ-yı şevket-i İslâmiye ve İ'lâ-yı Kelimetullahın vasıtası olan Meşrûta-i meşru'ayı Şeriat dairesinde idamesine çalışıyorum.

(Makaleler (Asar-ı Bediiyye))

İlgili Resimler/Fotoğraflar[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]

  • Enver Paşa: Bediüzzaman'ın bir makalesinde Niyazi Bey ile birlikte kendisinden bahsettiği İttihat ve Terakki cemiyetine mensup Osmanlı askeri.

Kaynakça[değiştir]