Peygamberimizin İsimleri: Revizyonlar arasındaki fark
Değişiklik özeti yok |
|||
301. satır: | 301. satır: | ||
Gelibolulu Mustafa Âlî’nin bu eserinde geçen isimler | Gelibolulu Mustafa Âlî’nin bu eserinde geçen isimler | ||
#Muhammed ({{Arabi|محمد}}): Çok övülmüş, övmeye, takdire layık | |||
#Ahmed ({{Arabi|احمد}}): Herkesten daha çok öven ve herkesten daha çok övülen | |||
#Hâmid ({{Arabi|حامد}}): Hamdeden, şükreden | |||
#Mahmûd ({{Arabi|محمود}}): Çok övülmüş, övmeye, takdire layık | |||
#Âkıb ({{Arabi|عاقب}}): En son gelen, bir kavmin liderine halef olan, selefinin hayır ve | |||
faziletlerini devam ettiren kimse | |||
#Fâtih ({{Arabi|فاتح}}): Açan, başlayan, fetheden, fatih | |||
#Hâtem {{Arabi|خات}}): Yüzük, mühür, her şeyin sonu | |||
#Hâşir: ({{Arabi|: (حاشرْ}}): Çok sayıda insanı toplayan | |||
#Mâhî: ({{Arabi|ماحى}}): Mahveden, mahvedici, yok edici, yok eden | |||
#Dâ῾î: ({{Arabi|داعى}}): Allah'a çağıran | |||
#Sirâc ({{Arabi|سراج}}): Lamba, kandil | |||
#Münîr ({{Arabi|منير}}): Işık gönderen, açık, vazıh | |||
#Beşîr ({{Arabi|بشير}}): Müjdeleyen, güler yüzlü ve sevecen | |||
#Nezîr ({{Arabi|نذير}}): Korkulu bir şeyi haber vererek sakındıran | |||
#Resûl ({{Arabi|رسول}}): Peygamber, elçi, gönderilen, gönderilmiş kişi | |||
#Nebî ({{Arabi|نبى }}): Peygamber | |||
#Hâdî ({{Arabi|هادى}}): Yol gösteren, hayır ve mutluluk veren bir hedefe rehberlik eden | |||
#Mühdî ({{Arabi|دى هْمُ}}): Hediye ve ihsan | |||
#Halîl ({{Arabi|خليل}}): Halis dost | |||
#Velî ({{Arabi|ولى}}): Allah dostu | |||
#Nasîr ({{Arabi|نصير}}): Yardım eden, destekleyen, sıkıntıdan kurtaran | |||
#Yasin ({{Arabi|يس}}): Ey insan | |||
#Müzzemmil ({{Arabi|مّزملْ}}): Elbiseye sarılıp bürünen | |||
#Müddessir 24. ({{Arabi|ثَّمدُر}}): Bürünüp örtünen | |||
#Kelîm ({{Arabi|كليم}}): Sohbet arkadaşı, | |||
#Mustafa ({{Arabi|مصطفى}}): Seçilmiş, seçkin | |||
#Murtazâ ({{Arabi|مرتضى}}): Takdir edilmiş, beğenilmiş, seçilmiş, hoşnut olmuş | |||
#Muhtâr ({{Arabi|مختار}}): Seçilmiş | |||
#Mûsâddık ({{Arabi|مصدقْ}}): Doğrulayan, tasdik eden | |||
#(Ebul) Kâsım ({{Arabi|قاسم}}): (Ölen oğlu) Kâsım’’ın babası | |||
#Hüccet ({{Arabi|حجت}}): İsabetli yönelişi kanıtlayan delil | |||
#(Sahib-ül) Beyân ({{Arabi|بيان}}): Kendisine inen kitabı, İlahî vahyi, şerî hükümleri beyân eden | |||
#Hâfız ({{Arabi|حافظ}}): Koruyan, ezberleyen | |||
#Şehîd ({{Arabi|شهيد}}): Kesin olarak bilen, bildiğini haber verme konusunda güvenilen kimse | |||
#Âdil ({{Arabi|عادل}}): Adâlet sahibi, gerçeğe uygun hükmeden, doğru yolu izleyen | |||
#Nûr ({{Arabi|النور}}): İnsanların önünü aydınlatıp doğru ve gerçek olanı görmelerini, hak ile bâtılı, hayır ile şerri ayırt etmelerini sağlayan mânevî ve ilâhî ışık | |||
#Mübîn ({{Arabi|مبين}}): Açıkça uyaran | |||
#Burhân ({{Arabi|برهان}}): Hak ile bâtılı birbirinden ayıran kesin delil | |||
#Mutî῾({{Arabi|مطيع}}): İtaatkar, baş eğen | |||
#Müzekkir ({{Arabi|مذُكّر}}): Hatırlatan, anımsatan | |||
#Emîn ({{Arabi|امين}}): Kendisine güvenilen, hıyanet etmeyen, sözünde duran, vefalı, başkalarından korkmayan kimse | |||
#Vâ῾iz ({{Arabi|واعظ}}): Öğüt veren, dînî öğütlerde bulunan | |||
#Sâhib ({{Arabi|صاحب}}): Bir vasfı olan, koruyan, arkadaş, dost, taraftar | |||
#Nâtık ({{Arabi|ناطق}}): Konuşan, söyleyen, beliğ, güzel konuşan, açık net anlaşılır, akla uygun, hatip ve konuşma yetisine sahip olan | |||
#Sâdık ({{Arabi|صادق}}): Doğru, gerçek, hakiki, içten, samimi, güvenilir, emin, muteber | |||
#Mekkî ({{Arabi|كىّم}}): Mekkeli, Mekke’ye ait | |||
#Medenî ({{Arabi|مدنى}}): Medenî, Medine ile ilgili, şehirli | |||
#Bathâ ({{Arabi|بطحى}}): Bathâ aynı zamanda Mekke'nin isimlerinden biridir. Hz. Peygamber'in dedesi Abdülmuttalib "Ebü'l-Bathâ" künyesiyle anılmaktadır. Kendisinin de "Bathâ'nın efendisinin oğlu" olduğu nakledilmektedir. | |||
#Arabî ({{Arabi|عربى}}): Arap kavmine mensup | |||
#Kureyşî ({{Arabi|قريشى}}): Kureyş kabilesine mensup | |||
#Hâşimî ({{Arabi|هاشمى}}): Hâşimî soyuna mensup | |||
#Azîz ({{Arabi|عزيز}}): Muhterem, sevgili, şerefli, saygıdeğer, az bulunan | |||
#Harîs ({{Arabi|حريص}}): Müminlere karşı çok çok düşkün ve merhametli | |||
#Raûf ({{Arabi|رؤف}}): Acıyan, merhamet eden, şefkat gösteren, kalbi dayanamayacak derecede merhametli | |||
#Rahîm ({{Arabi|رحيم}}): Merhamet sahibi, acıyan, şefkatli | |||
#Cevâd ({{Arabi|جواد }}): Eli açık, cömert | |||
#Kerîm ({{Arabi|كريم}}): Yaratılıştan cömert, insanın şerefiyle bağdaşmayan her türlü | |||
şeyden arınmış bulunan | |||
#Alî ({{Arabi|على}}): Şerefi yüksek | |||
#Tayyib ({{Arabi|طيّب}}: Temiz, iffetli, güzel | |||
#Mutayyeb ({{Arabi|مُطيبّ}}): Gönlü hoş edilmiş, taltif olunmuş, sevindirilmiş | |||
#Hatîb ({{Arabi|خطيب}}): Hutbe irad eden, hatip ve konuşmacı | |||
#Fasîh ({{Arabi|فصيح}}): Sözün iyisini kötüsünden ayıran, halis Arapça konuşan | |||
#Reşîd ({{Arabi|رشيد}}): Doğru yolda bulunan, doğru ile yanlışı ayırt edebilecek | |||
#Tâhir ({{Arabi|طاهر}}): Temiz, iffetli, namuslu, dürüst | |||
#Mutahhar ({{Arabi|مُطهرَّ}}): Arınmış, maddi ve manevi olarak temizlenmiş | |||
#İmam ({{Arabi|امام}}): Öne geçen, sevk ve idare eden, cemaatle kılınan namaza önderlik eden, devlet başkanı | |||
#Takî ({{Arabi|تقى}}): Takvalı, Allah'ın emrine karşı gelmekten ve günahlardan sakınan | |||
#Ümmî: Bağlı bulunduğu topluluğa mensup, onların özelliklerini taşıyan, bilgi ve becerilerini bu çerçevede kazanmış kimse | |||
#Bâr ({{Arabi|بار): İtaatkâr, sadakatli, vefakâr ve iyiliksever | |||
#Şifâ ({{Arabi|شفا}}): Dinî, ahlâkî ve bedenî hastalıkların tedavisi ve ilâcı | |||
#Mutavassıt ({{Arabi|متوسّطْ}}): Tavassut eden, aracılık eden, vasıta olan, merkezde bulunan | |||
#Sâbık ({{Arabi|سابق}}): Öne geçen, önce olan, önde giden | |||
#Muktasıd ({{Arabi|مقتصد}}): İtidal üzere hareket eden, idare ve tasarrufla geçinen | |||
#Hak ({{Arabi|حق}}): Gerçek, doğru ve sabit olan, gerekli ve lâyık olan, olabilirlik niteliği taşıyan, sürekli var olan, gerçeğe uygun bulunan, bir şeyi sabit ve gerekli | |||
Kılan | |||
#Mübeyyin ({{Arabi|مبُينْ}}: Bildiren, açıklayan, meydana | |||
#Evvel {{Arabi|اّول}}): Birinci, ilk, başlangıç | |||
#Âhir ({{Arabi|آخر}}): Sonuncu, sonuç, netice, nihaî | |||
#Zâhir ({{Arabi|ظاهر}}): Âşikar, görünen, apaçık | |||
#Bâtın ({{Arabi|باطن}}): Gizli, bir şeyin iç yüzüne ve bir kimsenin sırlarına vâkıf | |||
#Rahmet ({{Arabi|رحمت}}): Acınacak durumda bulunan kimseye yönelik yufka yürekli | |||
ve şefkatli | |||
#Şâfi῾({{Arabi|شافع}}): Kıyamet gününde müminlerin bağışlanması için Allah katında niyazda bulunan | |||
#Müşfi῾ ({{Arabi|مُشْفع}}): Şefaat eden, aracı olan | |||
#Muhalled ({{Arabi|مُخلد}}: Daimi sûrette mukim kılınmış | |||
#Muharrem ({{Arabi|محُرّمْ}}): Hürmet gösterilen, haram kılınan, yasak manasından Muharrem ayından gelir | |||
#Alîm ({{Arabi|عليم}}): Hakkıyla bilen | |||
#Taha ({{Arabi|طه}}): Yâ racül, yâ tâhir, yâ hâdî | |||
#Hakîm ({{Arabi|حكيم}}): Kendisini gerçek dışı bilgilerden ve nefsanî arzulardan alıkoyan, düşünce istikametine ve davranış selâmetine sahip bulunan kimse | |||
#Karîb ({{Arabi|قريب}}): Yakın olan, insanın rahim ve nesep cihetiyle yakını, hısımı | |||
#Şekûr ({{Arabi|شكور}}): Yapılan bir iyiliğin sahibini övgü ile anan, çokça teşekkür eden, şükreden | |||
#Rakîb ({{Arabi|رقيب}}): Gözetleyip kontrol eden | |||
#Müctebâ ({{Arabi|مجتبى}}): Yüce Allah’ın bütün mahlukattan ayrı bir şekilde seçip ayırdığı zat , Seçilmiş | |||
#Münîb ({{Arabi|منيب}}): Azgınlığı bırakarak Allah’a yönelen, tevbekâr | |||
#Ümm-i Nisa: Yardım ve güç sahibi olan insanlar | |||
#Masîr ({{Arabi|مصير}}): İşin akıbeti, sonu, varılacak yer, karargâh | |||
#Kâim ({{Arabi|قائم}}): Bir işte sebat eden, ayakta duran | |||
#Şâhid ({{Arabi|شاهد}}): Hazır bulunup görmek veya duymak sûretiyle bildiği bir | |||
şeyi haber veren | |||
#Mübeşşir ({{Arabi|مبشّر}}): Müjdeleyen, güler yüzlü ve sevecen | |||
#Abdullah ({{Arabi|عبدهللا}}): Allah'ın kulu | |||
#Münzir ({{Arabi|منذر}}): Uyarıcı, haberci<ref name='c'>https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/68600</ref> | |||
==Müslümanların Peygamberimizin Verdiği İsimler== | ==Müslümanların Peygamberimizin Verdiği İsimler== |
10.37, 28 Kasım 2023 tarihindeki hâli
Peygamberimizin Semavi Kitaplardaki İsimleri[değiştir]
- İncil'de Ahmed
- Tevrat'ta Ahyed
- Kur'an'da Muhammed
Peygamberimizin Kur'an'da Geçen İsimleri[değiştir]
Nakkaş, Hz. Muhammed'den (sav) nakletmiştir: "Benim Kur'an'da yedi ismim vardır:
- Muhammed
- Ahmed
- Yasîn
- Tâhâ
- El-Müddesir
- El-Müzemmil
- Abdullah
Cübeyr b. Mut'im'in rivayet ettiği hadiste ise altıdır:
- Muhammed
- Ahmed
- Hatim
- Akıb
- Haşır
- Mahi[1]
Peygamberimizin Kurân'daki Lakap ve Sıfatları[değiştir]
- Nur
- Aydınlatıcı kandil
- Munzir
- Nezir
- Mübeşşir
- Şahit
- Şehid
- Apaçık bir gerçek
- Peygamberlerin sonuncusu
- Son derece şefkatli
- Pek merhametli
- Son derecede güvenilir
- Doğruluk timsali
- Allah'ın nimeti
- Alemlere rahmet
- Sapasağlam bir kulp
- Doğru yol
- Parlak yıldız
- Kerim
- Nebiyy'il-ümmiyyi
- Daî[1]
Peygamberimizin Hadislerde Geçen İsimleri[değiştir]
- Muhammed
- Ahmed
- Mâhî
- Hâşır
- Âkıb
Bir hadise göre:
- Muhammed
- Ahmed
- Mukaffi
- Haşir
- Nebiyyu't-Tevbe
- Nebiyyu'l-Melhame
- Nebiyyu'r-Rahme[1]
Bediüzzaman'ın Risale-i Nur'da Peygamberimizden Bahsederken Kullandığı İsim ve Sıfatlar[değiştir]
- Muhbir-i Sadık (SAV)
- Zât-ı Ekrem (SAV)
- Zât-ı Mübarek (SAV)
- Zât-ı Nuranî (SAV)
- Muhammed-i Arabî (SAV)
- Zât-ı Kudsî (SAV)
- Hoca-i Kâinat (SAV)
- Fahr-i Âlem (SAV)
- Muhammed-ül Emin (SAV)
- Seyyid-ül Âlemîn (SAV)
- Sultan-ı Levlak (SAV)
- Hâtem-ül Enbiya (SAV)
- Resul-i Rabb-il Âlemîn (SAV)
- Reis-i Âlem (SAV)
- Seyyid-ül Beşer (SAV)
- Bürhan-ı Nâtık-ı Sadık ve Musaddak
- Mu'cizat-ı Bahire Sahibi
- Saadet-i Ebediye Müjdecisi
- Maden-i Kemalât
- Muallim-i Ahlâk-ı Âliye
- Dellâl-ı Vahdaniyet ve Saadet
- Tercüman-ı Kelâm-ı Ezelî
- Melek, Cinn ve Beşerin Seyyidi
- Kâinat Ağacının En Münevver ve Mükemmel Meyvesi
- Rahmet-i İlahiyenin Timsali
- Muhabbet-i Rabbaniyenin Misali
- Hakk'ın En Münevver Bürhanı
- Hakikatın En Parlak Siracı
- Tılsım-ı Kâinatın Miftahı
- Muamma-yı Hilkatin Keşşafı
- Hikmet-i Âlemin Şârihi
- Saltanat-ı İlahiyenin Dellâlı
- Mehasin-i San'at-ı Rabbaniyenin Vassafı
- Mevcudattaki Kemalâtın En Mükemmel Enmuzeci
- Kâinatın İllet-i Gaiyesi
- Sultan-ı Ezel ve Ebed'in Mübelliği ve Elçisi
- Mabud-u Bilhakk'ın En Hâlis Abdi
- Kitab-ı Kebirin Âyet-i Kübrası
- Bürhan-ı Nâtıkî (SAV)
- Bürhan-ı Bahir (SAV)
- Bütün Ehl-i İmana İmam
- Bütün İnsanlara Hatib
- Bütün Enbiyaya Reis
- Bütün Evliyaya Seyyid
- Bütün Enbiya ve Evliyadan Mürekkeb Bir Halka-i Zikrin Serzakiri
- Nuranî Bürhan-ı Tevhid
- Bir Saadet-i Ebediyenin Muhbiri, Müjdecisi
- Rahmet-i Bînihayenin Kâşifi ve İlâncısı
- Saltanat-ı Rububiyetin Mehasininin Dellâlı, Seyircisi
- Künuz-u Esma-i İlahiyenin Keşşafı, Göstericisi
- Misal-i Muhabbet (SAV)
- Timsal-i Rahmet (SAV)
- En Nuranî Bir Semere-i Şecere-i Hilkat (SAV)
- Bürhan-ı Hak (SAV)
- Şems-i Hidayet (SAV)
- Vesile-i Saadet (SAV)
- Mahbub-u Kulûb (SAV)
- Muallim-i Ukûl (SAV)
- Mürebbi-i Nüfus (SAV)
- Sultan-ı Ervah (SAV)
- Şeref-i Nev-i İnsan (SAV)
- Ferîd-i Kevn ü Zaman (SAV)
- Fahr-ı Kâinat (SAV)
- Sema-yı Risaletin Kamer-i Müniri
- Hâtem-i Divan-ı Nübüvvet
- Muallim-i Ekber (SAV)
- Üstad-ı A'zam (SAV)
- Muhammed-i Kureyşî (SAV)
- Benî-Âdem'in Medar-ı Şerefi
- Habibullah (SAV)
- Sebeb-i Hilkat-ı Eflâk
- Vesile-i Saadet-i Dâreyn
- Habib-i Rabb-ül Âlemîn
- Masnuat İçinde En Mükemmel Ferd
- Mahlukat İçinde En Mümtaz Şahsiyet
- Üstad-ı Küll (SAV)
- Mürşid-i Mutlak (SAV)
- Rahmeten lil-Âlemîn (SAV)
- Bütün Resullerin Ekmeli
- Hâtem-ül Enbiya (SAV)
- Bütün Enbiyanın Vârisi
- Din ve Şeriat-ı İslâmiyenin Sahibi
- İki Cihanın Sultanı
- Peygamber-i Zîşan
- Habib-i A'zam (SAV)
- Damen-i Muallâ (SAV)
- Sultan-ı Ezel ve Ebed'in En Büyük Yaveri
- Mevcudatın en Meşhuru
- A'dasının Tasdikiyle en Mükemmeli
- Mevcudatın en Büyük Kumandanı
- O Zat-Şerif
- Hakikat-ı Muhammediye(SAV)
- Enbiyaya "nebi"(SAV)
- Evlad-ı Beşerin en ahir Üstadı
- Muhammed-i Haşimi (SAV)
- İbn-i İnsan,Hazret-ı Ahmed (SAV)
- Nebiyy-i Kureyşi
- Bütün Ahlak-ı Hamidenin en Ekmeli
- Mahbub-u Alem
- O Zat-ı Kerim
- Bir Fihriste-i Nurani
- Zat-ı Peygamberi
- Sıdk-ı Muhammed ( A.S.V.)
- Şahid-ı Sadık ve Burhan-ı Natık
- İmamü'l Evliya Ve'l Ulema
- Mehbit-i Vahy-i İlahi
- Resul-i Zişan
- Nebiyy-i Zişan
- Resul-i ekrem
- Andelib-i Zişan
- Bülbül-ü zül-Kur'an
- Habib-i Hüda
- Şefi-i Ruzi Ceza
- Hulukuhul Kur'an
- Hz. Peygamber (SAV)
- Sultan-ı ﻟَﻮْﻟﺎَﻙَ ﻟَﻮْﻟﺎَﻙَ ﻟَﻤَﺎ ﺧَﻠَﻘْﺖُ ﺍﻟْﺎَﻓْﻠﺎَك
Peygamberimizin Mevahib-i Ledünniyye'de Geçen İsimleri[değiştir]
Peygamberimizin İmam-ı Kastalani'nin bu eserinde geçen 400’e yakın isminden bazıları:
- Abdullah: Allah’ın kulu.
- Âbid: Kulluk eden, ibadet eden.
- Âdil: Adaletli, doğru, doğruluktan, haktan ayrılmayan.
- Ahmed: En çok övülmüş, sevilmiş.
- Ahsen: En güzel.
- Alî: Çok yüce.
- Âlim: Bilgin, bilen.
- Allâme: Çok bilgili.
- Âmil: İşleyici; iş ve hareket adamı.
- Aziz: Çok yüce, çok şerefli.
- Beşîr: Müjdeleyici.
- Burhan: Sağlam delil.
- Cebbâr: Kahredici, galip.
- Cevâd: Cömert.
- Ecved: En iyi, en cömert.
- Ekrem: En şerefli.
- Emin: Doğru ve güvenilir.
- Fadlullah: Allah’ın ihsanı, fazlı.
- Fâruk: Hakkı ve bâtılı ayıran.
- Fettâh: Yoldaki engelleri kaldıran.
- Gâlip: Hâkim ve üstün.
- Gani: Zengin.
- Habib: Sevgili, çok sevilen.
- Hâdî: Doğru yola götüren.
- Hâfiz: Muhafaza edici.
- Halîl: Dost.
- Halîm: Yumuşak huylu.
- Hâlis: Saf, temiz.
- Hâmid: Hamd edici, övücü.
- Hammâd: Çok hamd eden.
- Hanîf: Hakikate sımsıkı sarılan.
- Kamer: Ay.
- Kayyim: Görüp gözeten.
- Kerîm: Çok cömert, çok şerefli.
- Mâcid: Yüce ve şerefli.
- Mahmûd: Övülen.
- Mansûr: Zafere kavuşmuş.
- Masûm: Suçsuz, günahsız.
- Medenî: Şehirli, bilgili ve görgülü.
- Mehdî: Hidâyet eden, doğru yola ileten.
- Mekkî: Mekkeli.
- Merhûm: Rahmetle bezenmiş.
- Mes'ud: Mutlu.
- Metîn: Sağlam, özü ve sözü doğru, itimat edilir.
- Muallim: Öğretici.
- Muhammed: Yerde ve gökte çok övülen.
- Muktefâ: Peşinden gidilen.
- Muslih: Islah edici ve düzene koyucu.
- Mustafa: Çok arınmış.
- Mutî: Hakka itaat eden.
- Mu'tî: Veren, ihsan eden.
- Muzaffer: Zafer kazanan, üstün.
- Mübârek: Uğurlu, hayırlı, bereketli, feyzli.
- Müctebâ: Seçilmiş.
- Mükerrem: Şerefli, yüce, aziz, hürmet ve tâzime erişmiş.
- Müktefî: İktifâ eden.
- Münîr: Nurlandıran, aydınlatan.
- Mürsel: Elçilikle gönderilmiş.
- Mürtezâ: Beğenilmiş, seçilmiş.
- Müstakîm: Doğru yolda olan.
- Müşâvir: Kendisine danışılan.
- Nakî: Çok temiz.
- Nakîb: Halkın iyisi, kavmin en seçkini.
- Nâsih: Öğüt veren.
- Nâtık: Konuşan, nutuk veren.
- Nebî: Peygamber.
- Neciyyullah: Allah’ın sırdaşı.
- Necm: Yıldız.
- Nesîb: Asîl, temiz soydan gelen.
- Nezîr: Uyarıcı, korkutucu.
- Nimet: İyilik, dirlik ve mutluluk.
- Nûr: Işık, aydınlık.
- Râfi: Yükselten.
- Ragıb: Rağbet eden, isteyen.
- Rahîm: Müminleri çok seven, acıyan.
- Râzî: Kabul eden, hoşnut olan.
- Resûl: Elçi.
- Reşîd: Akıllı, olgun, iyi yola götürücü.
- Saîd: Mutlu.
- Sâbir: Sabreden, güçlüklere dayanan.
- Sadullah: Allah’ın mübarek kulu.
- Sâdık: Doğru olan, gerçekçi.
- Saffet: Arınmış, seçkin.
- Sâhib: Mâlik, arkadaş; sohbet edici.
- Sâlih: İyi ve güzel huylu.
- Selâm: Noksan ve ayıptan emin.
- Seyfullah: Allah’ın kılıcı.
- Seyyid: Efendi.
- Şâfi: Şefaat edici.
- Şâkir: Şükredici.
- Şems: Güneş.
- Tâhâ: Kur'an-ı kerimdeki rümuz ismi.
- Tâhir: Çok temiz.
- Takî: Haramlardan kaçınan.
- Tayyib: Helâl, temiz, güzel, hoş.
- Vâfi: Sözünde duran, sözünün eri.
- Vâiz: Nasihat eden.
- Vâsıl: Kulu Rabbine ulaştıran.
- Velî: Veli, sahip, dost.
- Yasîn: Gerçek insan, insan-ı kâmil.
- Zâhid: Masivadan yüz çeviren.
- Zâkir: Allah’ı çok anan.
- Zeki: Temiz, akıllı.[2]
Peygamberimizin Künhü’l-Ahbâr’da Geçen 99 İsmi[değiştir]
Gelibolulu Mustafa Âlî’nin bu eserinde geçen isimler
- Muhammed (محمد): Çok övülmüş, övmeye, takdire layık
- Ahmed (احمد): Herkesten daha çok öven ve herkesten daha çok övülen
- Hâmid (حامد): Hamdeden, şükreden
- Mahmûd (محمود): Çok övülmüş, övmeye, takdire layık
- Âkıb (عاقب): En son gelen, bir kavmin liderine halef olan, selefinin hayır ve
faziletlerini devam ettiren kimse
- Fâtih (فاتح): Açan, başlayan, fetheden, fatih
- Hâtem خات): Yüzük, mühür, her şeyin sonu
- Hâşir: (: (حاشرْ): Çok sayıda insanı toplayan
- Mâhî: (ماحى): Mahveden, mahvedici, yok edici, yok eden
- Dâ῾î: (داعى): Allah'a çağıran
- Sirâc (سراج): Lamba, kandil
- Münîr (منير): Işık gönderen, açık, vazıh
- Beşîr (بشير): Müjdeleyen, güler yüzlü ve sevecen
- Nezîr (نذير): Korkulu bir şeyi haber vererek sakındıran
- Resûl (رسول): Peygamber, elçi, gönderilen, gönderilmiş kişi
- Nebî (نبى ): Peygamber
- Hâdî (هادى): Yol gösteren, hayır ve mutluluk veren bir hedefe rehberlik eden
- Mühdî (دى هْمُ): Hediye ve ihsan
- Halîl (خليل): Halis dost
- Velî (ولى): Allah dostu
- Nasîr (نصير): Yardım eden, destekleyen, sıkıntıdan kurtaran
- Yasin (يس): Ey insan
- Müzzemmil (مّزملْ): Elbiseye sarılıp bürünen
- Müddessir 24. (ثَّمدُر): Bürünüp örtünen
- Kelîm (كليم): Sohbet arkadaşı,
- Mustafa (مصطفى): Seçilmiş, seçkin
- Murtazâ (مرتضى): Takdir edilmiş, beğenilmiş, seçilmiş, hoşnut olmuş
- Muhtâr (مختار): Seçilmiş
- Mûsâddık (مصدقْ): Doğrulayan, tasdik eden
- (Ebul) Kâsım (قاسم): (Ölen oğlu) Kâsım’’ın babası
- Hüccet (حجت): İsabetli yönelişi kanıtlayan delil
- (Sahib-ül) Beyân (بيان): Kendisine inen kitabı, İlahî vahyi, şerî hükümleri beyân eden
- Hâfız (حافظ): Koruyan, ezberleyen
- Şehîd (شهيد): Kesin olarak bilen, bildiğini haber verme konusunda güvenilen kimse
- Âdil (عادل): Adâlet sahibi, gerçeğe uygun hükmeden, doğru yolu izleyen
- Nûr (النور): İnsanların önünü aydınlatıp doğru ve gerçek olanı görmelerini, hak ile bâtılı, hayır ile şerri ayırt etmelerini sağlayan mânevî ve ilâhî ışık
- Mübîn (مبين): Açıkça uyaran
- Burhân (برهان): Hak ile bâtılı birbirinden ayıran kesin delil
- Mutî῾(مطيع): İtaatkar, baş eğen
- Müzekkir (مذُكّر): Hatırlatan, anımsatan
- Emîn (امين): Kendisine güvenilen, hıyanet etmeyen, sözünde duran, vefalı, başkalarından korkmayan kimse
- Vâ῾iz (واعظ): Öğüt veren, dînî öğütlerde bulunan
- Sâhib (صاحب): Bir vasfı olan, koruyan, arkadaş, dost, taraftar
- Nâtık (ناطق): Konuşan, söyleyen, beliğ, güzel konuşan, açık net anlaşılır, akla uygun, hatip ve konuşma yetisine sahip olan
- Sâdık (صادق): Doğru, gerçek, hakiki, içten, samimi, güvenilir, emin, muteber
- Mekkî (كىّم): Mekkeli, Mekke’ye ait
- Medenî (مدنى): Medenî, Medine ile ilgili, şehirli
- Bathâ (بطحى): Bathâ aynı zamanda Mekke'nin isimlerinden biridir. Hz. Peygamber'in dedesi Abdülmuttalib "Ebü'l-Bathâ" künyesiyle anılmaktadır. Kendisinin de "Bathâ'nın efendisinin oğlu" olduğu nakledilmektedir.
- Arabî (عربى): Arap kavmine mensup
- Kureyşî (قريشى): Kureyş kabilesine mensup
- Hâşimî (هاشمى): Hâşimî soyuna mensup
- Azîz (عزيز): Muhterem, sevgili, şerefli, saygıdeğer, az bulunan
- Harîs (حريص): Müminlere karşı çok çok düşkün ve merhametli
- Raûf (رؤف): Acıyan, merhamet eden, şefkat gösteren, kalbi dayanamayacak derecede merhametli
- Rahîm (رحيم): Merhamet sahibi, acıyan, şefkatli
- Cevâd (جواد ): Eli açık, cömert
- Kerîm (كريم): Yaratılıştan cömert, insanın şerefiyle bağdaşmayan her türlü
şeyden arınmış bulunan
- Alî (على): Şerefi yüksek
- Tayyib (طيّب: Temiz, iffetli, güzel
- Mutayyeb (مُطيبّ): Gönlü hoş edilmiş, taltif olunmuş, sevindirilmiş
- Hatîb (خطيب): Hutbe irad eden, hatip ve konuşmacı
- Fasîh (فصيح): Sözün iyisini kötüsünden ayıran, halis Arapça konuşan
- Reşîd (رشيد): Doğru yolda bulunan, doğru ile yanlışı ayırt edebilecek
- Tâhir (طاهر): Temiz, iffetli, namuslu, dürüst
- Mutahhar (مُطهرَّ): Arınmış, maddi ve manevi olarak temizlenmiş
- İmam (امام): Öne geçen, sevk ve idare eden, cemaatle kılınan namaza önderlik eden, devlet başkanı
- Takî (تقى): Takvalı, Allah'ın emrine karşı gelmekten ve günahlardan sakınan
- Ümmî: Bağlı bulunduğu topluluğa mensup, onların özelliklerini taşıyan, bilgi ve becerilerini bu çerçevede kazanmış kimse
- Bâr ({{Arabi|بار): İtaatkâr, sadakatli, vefakâr ve iyiliksever
- Şifâ (شفا): Dinî, ahlâkî ve bedenî hastalıkların tedavisi ve ilâcı
- Mutavassıt (متوسّطْ): Tavassut eden, aracılık eden, vasıta olan, merkezde bulunan
- Sâbık (سابق): Öne geçen, önce olan, önde giden
- Muktasıd (مقتصد): İtidal üzere hareket eden, idare ve tasarrufla geçinen
- Hak (حق): Gerçek, doğru ve sabit olan, gerekli ve lâyık olan, olabilirlik niteliği taşıyan, sürekli var olan, gerçeğe uygun bulunan, bir şeyi sabit ve gerekli
Kılan
- Mübeyyin (مبُينْ: Bildiren, açıklayan, meydana
- Evvel اّول): Birinci, ilk, başlangıç
- Âhir (آخر): Sonuncu, sonuç, netice, nihaî
- Zâhir (ظاهر): Âşikar, görünen, apaçık
- Bâtın (باطن): Gizli, bir şeyin iç yüzüne ve bir kimsenin sırlarına vâkıf
- Rahmet (رحمت): Acınacak durumda bulunan kimseye yönelik yufka yürekli
ve şefkatli
- Şâfi῾(شافع): Kıyamet gününde müminlerin bağışlanması için Allah katında niyazda bulunan
- Müşfi῾ (مُشْفع): Şefaat eden, aracı olan
- Muhalled (مُخلد: Daimi sûrette mukim kılınmış
- Muharrem (محُرّمْ): Hürmet gösterilen, haram kılınan, yasak manasından Muharrem ayından gelir
- Alîm (عليم): Hakkıyla bilen
- Taha (طه): Yâ racül, yâ tâhir, yâ hâdî
- Hakîm (حكيم): Kendisini gerçek dışı bilgilerden ve nefsanî arzulardan alıkoyan, düşünce istikametine ve davranış selâmetine sahip bulunan kimse
- Karîb (قريب): Yakın olan, insanın rahim ve nesep cihetiyle yakını, hısımı
- Şekûr (شكور): Yapılan bir iyiliğin sahibini övgü ile anan, çokça teşekkür eden, şükreden
- Rakîb (رقيب): Gözetleyip kontrol eden
- Müctebâ (مجتبى): Yüce Allah’ın bütün mahlukattan ayrı bir şekilde seçip ayırdığı zat , Seçilmiş
- Münîb (منيب): Azgınlığı bırakarak Allah’a yönelen, tevbekâr
- Ümm-i Nisa: Yardım ve güç sahibi olan insanlar
- Masîr (مصير): İşin akıbeti, sonu, varılacak yer, karargâh
- Kâim (قائم): Bir işte sebat eden, ayakta duran
- Şâhid (شاهد): Hazır bulunup görmek veya duymak sûretiyle bildiği bir
şeyi haber veren
- Mübeşşir (مبشّر): Müjdeleyen, güler yüzlü ve sevecen
- Abdullah (عبدهللا): Allah'ın kulu
- Münzir (منذر): Uyarıcı, haberci[3]
Müslümanların Peygamberimizin Verdiği İsimler[değiştir]
- Mustafa
- Mücteba
- Ebu'l Kasım
- Emin
- Habib
- Resul-i Rabb'il Alemin
- Şefi
- Musaffa
- Müttakî
- Muslih
- Tahir
- Muheymin
- Sadık
- Masduk
- Hâdi
- Ademoğlunun ulusu
- Peygamberlerin efendisi
- Takvaya erenlerin imamları
- Kaidu'l-Gurri'l-Muhaccelin
- Habibullah
- Halilu'r-Rahman
- Sahibu'l-Havzi'l-Mevrud
- Sahibu'ş-Şefaa
- Sahibu'l-Makami'l-Mahmud
- Sahibu'l-Vesiyle ve'l-fadile veddereceti'r-Rafıa' Sahibu't-Taci ve'l Mi'rac
- Sahibu'l-Livâ ve'l-Kadib
- Râkibu'l-Buraki Vennake
- Ennecib
- Sahibu'l-;Hucceti ve's-Sultan
- Sahibu'l-Hatemi ve'l-Alame
- Sahibu'l-Burhan
- Sahibu'l-Hiraveti ve'n-Na'leyn[1]
Peygamberimizin Anadolu'da Kullanılan İsimleri[değiştir]
- Muhammed (Mehmed)
- Ahmed
- Mahmud
- Hâmid
- Mustafa
- Mücteba
- Muhtar
- Abdullah
- Resûl
- Mürsel
- Beşir
- Mübeşşir
- Nezir
- Münzir
- Nur
- Münir
- Rauf
- Rahim
- Kerim
- Habib
- Sirac
- Hâdi
- Rahmet
- Tahir
- Sadık
- Taha
- Yasin
- Memun
- Emin
- Muhammedül Emin (Mehmed Emin)[1]