Meryem 1: Revizyonlar arasındaki fark
Değişiklik özeti yok |
Değişiklik özeti yok |
||
4. satır: | 4. satır: | ||
[[Kategori:Lemalar'da Geçen Ayetler]] | [[Kategori:Lemalar'da Geçen Ayetler]] | ||
[[Kategori:Risale-i Nur'da Geçen Ayetler]] | [[Kategori:Risale-i Nur'da Geçen Ayetler]] | ||
[[Kategori:Şualar'da Geçen Ayetler]] | |||
[[Kategori:1. Şua'da Geçen Ayetler]] | |||
[[Kategori:Hizb-ül Kur'an Ayetleri]] | [[Kategori:Hizb-ül Kur'an Ayetleri]] | ||
[[Kategori:Meryem Suresindeki Hizb-ül Kur'an Ayetleri]] | [[Kategori:Meryem Suresindeki Hizb-ül Kur'an Ayetleri]] | ||
50. satır: | 52. satır: | ||
([[Risale:26._Lem%27a#Yirmi_Alt.C4.B1nc.C4.B1_Lem.E2.80.99a|26. Lem'a]]) | ([[Risale:26._Lem%27a#Yirmi_Alt.C4.B1nc.C4.B1_Lem.E2.80.99a|26. Lem'a]]) | ||
---- | |||
Bir zaman Benî-İsrail âlimlerinden bir kısmı huzur-u Peygamberîde surelerin başlarındaki | |||
[[Bakara 1|{{Arabi|الٓمٓ}}]] | |||
[[Meryem 1|{{Arabi|كٓهٰيٰعٓصٓ}}]] | |||
gibi mukattaat-ı hurufiyeyi işittikleri vakit, hesab-ı cifrî ile dediler: “Yâ Muhammed! Senin ümmetinin müddeti azdır.” Onlara mukabil dedi: “Az değil.” Sair surelerin başlarındaki mukattaatı okudu ve ferman etti: “Daha var.” Onlar sustular. | |||
([[Risale:1._Şuâ#Birincisi_2|1. Şua]]) | |||
==Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler== | ==Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler== | ||
==İlgili Maddeler== | ==İlgili Maddeler== |
10.09, 15 Temmuz 2023 tarihindeki hâli
Önceki Ayet: Kehf 110 ← Meryem Suresi → Meryem 2: Sonraki Ayet
Meali: 1- Kâf. Hâ. Yâ. Ayn. Sâd.
Kur'an'daki Yeri: 16. Cüz, 304. Sayfa
Tilavet Notları:
Diğer Notlar:
Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]
İhtiyarlar Lem’ası
Yirmi altı rica ve ziya-yı teselliyi câmi’dir.
İhtar: Her bir “rica”nın başında manevî derdimi gayet elîm ve sizi müteessir edecek derecede yazdığımın sebebi: Kur’an-ı Hakîm’den gelen ilacın fevkalâde tesirini göstermek içindir.
İhtiyarlara ait bu Lem’a, üç dört cihetle hüsn-ü ifadeyi muhafaza edememiş.
Birincisi: Sergüzeşt-i hayatıma ait olduğu için o zamanlara hayalen gidip o halette yazıldığından ifade, intizamını muhafaza edemedi.
İkincisi: Sabah namazından sonra gayet yorgunluk hissettiğim bir zamanda hem sürate mecburiyet tahtında yazıldığından ifadede müşevveşiyet düşmüş.
Üçüncüsü: Yanımda daim yazacak bulunmadığından, yanımda bulunan kâtibin de Risale-i Nur’a ait dört beş vazifesi olmakla, tashihatına tam vakit bulamadığımızdan intizamsız kaldı.
Dördüncüsü: Telifin akabinde ikimiz de yorgun olarak, manayı dikkatle düşünemeyerek, gayet sathî bir tashihle iktifa edildiğinden, tarz-ı ifadede elbette kusurlar bulunacak. Âlîcenab ihtiyarlardan, ifadedeki kusurlarıma nazar-ı müsamaha ile bakmak ve rahmet-i İlahiye boş olarak döndürmediği mübarek ihtiyarlar, ellerini dergâh-ı İlahiyeye açtıkları vakit bizi de dualarında dâhil etsinler.
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ
ذِكْرُ رَحْمَتِ رَبِّكَ عَبْدَهُ زَكَرِيَّا
اِذْ نَادٰى رَبَّهُ نِدَٓاءً خَفِيًّا
Şu Lem’a yirmi altı ricadır.
Bir zaman Benî-İsrail âlimlerinden bir kısmı huzur-u Peygamberîde surelerin başlarındaki
gibi mukattaat-ı hurufiyeyi işittikleri vakit, hesab-ı cifrî ile dediler: “Yâ Muhammed! Senin ümmetinin müddeti azdır.” Onlara mukabil dedi: “Az değil.” Sair surelerin başlarındaki mukattaatı okudu ve ferman etti: “Daha var.” Onlar sustular.
(1. Şua)