Mücadele 1

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden

Önceki Ayet: Hadid 29Mücadele SuresiMücadele 2: Sonraki Ayet

Meali: {Medine'de inmiştir; 22 âyettir. Adını, ilk âyetinde geçen "tücâdilü" kelimesinden alır.}

1- Kocası hakkında seninle tartışan ve Allah'a şikâyette bulunan kadının sözünü Allah işitmiştir. Allah, sizin konuşmanızı işitir. Çünkü Allah işitendir, bilendir.

{Araplar arasında "zıhâr" denen bir âdet vardı. Şöyle ki, bir adam karısına, "Sen bana anamın sırtı gibisin" deyince kadın o erkeğe haram sayılır ve ebediyen kocası tarafından terkedilmiş olurdu. Ashâptan Evs bin Sâbit de karısına kızıp bu sözü söylemişti. Karısı Havle, Hz. Peygamber'e gidip genç yaşında kocasına hizmetler ettiğini, çocukları olduğunu, şimdi bu ihtiyarlık zamanında kocasının o sözü söyleyerek kendisini perişan duruma düşürdüğünü anlattı ve Hz. Peygamber'den tekrar kocasına dönmesi için hüküm istedi. Hz, Peygamber de "Sen ona haramsın" dedi. Kadın, küçük çocuklarına üzüldüğünü söylüyor, lehinde bir hüküm vermesini Allah elçisinden tekrar tekrar istiyordu. Nihayet Allah Resûlünde vahiy hali belirdi ve bu âyetler indi. Böylece Allah, o eski geleneğin, yanlış bir zandan ibaret olduğunu, böyle sözlerle kadının, kocasının anası olamayacağını bildirdi. Ancak böyle bir söz söyleyene de fakirlerin lehine olmak üzere bir ceza koydu. Konan cezalar 3-4. âyetlerde belirtilmiştir.}

Kur'an'daki Yeri: 28. Cüz, 541. Sayfa

Tilavet Notları:

Diğer Notlar:

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Kur’an-ı Hakîm kâh olur cüz’î bazı maksatları zikreder. Sonra o cüz’iyat vasıtasıyla küllî makasıda zihinleri sevk etmek için o cüz’î maksadı, bir kaide-i külliye hükmünde olan esma-i hüsna ile takrir ederek tesbit eder, tahkik edip ispat eder.

Mesela

قَدْ سَمِعَ اللّٰهُ قَوْلَ الَّتٖى تُجَادِلُكَ فٖى زَوْجِهَا وَتَشْتَكٖٓى اِلَى اللّٰهِ وَاللّٰهُ يَسْمَعُ تَحَاوُرَكُمَا اِنَّ اللّٰهَ سَمٖيعٌ بَصٖيرٌ

İşte Kur’an der: “Cenab-ı Hak, Semî’-i Mutlak’tır, her şeyi işitir. Hattâ en cüz’î bir macera olan ve zevcinden teşekki eden bir zevcenin sana karşı mücadelesini Hak ismiyle işitir. Hem rahmetin en latîf cilvesine mazhar ve şefkatin en fedakâr bir hakikatine maden olan bir kadının haklı olarak zevcinden davasını ve Cenab-ı Hakk’a şekvasını umûr-u azîme suretinde Rahîm ismiyle ehemmiyetle işitir ve Hak ismiyle ciddiyetle bakar.”

İşte bu cüz’î maksadı küllîleştirmek için mahlukatın en cüz’î bir hâdisesini işiten, gören; kâinatın daire-i imkânîsinden hariç bir zat, elbette her şeyi işitir, her şeyi görür bir zat olmak lâzım gelir. Ve kâinata Rab olan, kâinat içinde mazlum küçük mahlukların dertlerini görmek, feryatlarını işitmek gerektir. Dertlerini görmeyen, feryatlarını işitmeyen, “Rab” olamaz. Öyle ise اِنَّ اللّٰهَ سَمٖيعٌ بَصٖيرٌ cümlesiyle iki hakikat-i azîmeyi tesbit eder.

(25. Söz)

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]