Fussilet 36: Revizyonlar arasındaki fark
("Kategori:Fussilet Suresi ''Önceki Ayet: Fussilet 35 ← Fussilet Suresi → Fussilet 37: Sonraki Ayet'' Dosya:Fussile..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu) |
Değişiklik özeti yok |
||
(Aynı kullanıcının aradaki diğer 5 değişikliği gösterilmiyor) | |||
1. satır: | 1. satır: | ||
[[Kategori:Fussilet Suresi]] | [[Kategori:Fussilet Suresi]] | ||
[[Kategori:Fihrist'te (Mektubat) Geçen Ayetler]] | |||
[[Kategori:26. Mektup'ta Geçen Ayetler]] | |||
[[Kategori:Mektubat'ta Geçen Ayetler]] | |||
[[Kategori:Risale-i Nur'da Geçen Ayetler]] | |||
[[Kategori:Sözler'de Geçen Ayetler]] | |||
[[Kategori:Hizb-ül Kur'an Ayetleri]] | |||
[[Kategori:Fussilet Suresindeki Hizb-ül Kur'an Ayetleri]] | |||
''Önceki Ayet: [[Fussilet 35]] ← [[Kuran:Fussilet|Fussilet Suresi]] → [[Fussilet 37]]: Sonraki Ayet'' | ''Önceki Ayet: [[Fussilet 35]] ← [[Kuran:Fussilet|Fussilet Suresi]] → [[Fussilet 37]]: Sonraki Ayet'' | ||
13. satır: | 20. satır: | ||
==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği== | ==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği== | ||
[[Risale:26. Mektup (Ayet-Hadis Mealleri)#1|{{Arabi|بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ}}]] | |||
[[İsra 44|{{Arabi|وَ اِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِهٖ}}]] | |||
[[Risale:26. Mektup (Ayet-Hadis Mealleri)#2|{{Arabi|بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ}}]] | |||
[[Fussilet 36|{{Arabi|وَاِمَّا يَنْزَغَنَّكَ مِنَ الشَّيْطَانِ نَزْغٌ فَاسْتَعِذْ بِاللّٰهِ اِنَّهُ هُوَ السَّمٖيعُ الْعَلٖيمُ}}]] | |||
Hüccetü’l-Kur’an Ale’ş-şeytan ve Hizbihi | |||
İblisi ilzam, şeytanı ifham ({{Arabi|إفحام}}), ehl-i tuğyanı iskât eden Birinci Mebhas; bîtarafane muhakeme içinde şeytanın müthiş bir desisesini kat’î bir surette reddeden bir vakıadır. O vakıanın mücmel bir kısmını on sene evvel Lemaat’ta yazmıştım. Şöyle ki: | |||
Bu risalenin telifinden on bir sene evvel ramazan-ı şerifte İstanbul’da Bayezid Cami-i Şerifi’nde hâfızları dinliyordum. Birden şahsını görmedim fakat manevî bir ses işittim gibi bana geldi. Zihnimi kendine çevirdi. Hayalen dinledim. | |||
Baktım ki bana der: | |||
Sen Kur’an’ı pek âlî, çok parlak görüyorsun. Bîtarafane muhakeme et, öyle bak. Yani bir beşer kelâmı farz et, bak. Acaba o meziyetleri, o ziynetleri görecek misin? | |||
Hakikaten ben de ona aldandım. Beşer kelâmı farz edip öyle baktım. Gördüm ki nasıl Bayezid’in elektrik düğmesi çevrilip söndürülünce ortalık karanlığa düşer. Öyle de o farz ile Kur’an’ın parlak ışıkları gizlenmeye başladı. O vakit anladım ki benim ile konuşan şeytandır. Beni vartaya yuvarlandırıyor. Kur’an’dan istimdad ettim. Birden bir nur kalbime geldi. Müdafaaya kat’î bir kuvvet verdi. O vakit şöylece şeytana karşı münazara başladı. | |||
([[Risale:26._Mektup#Birinci_Mebhas|26. Mektup]]) | |||
==Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler== | ==Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler== | ||
==İlgili Maddeler== | ==İlgili Maddeler== |
17.01, 6 Haziran 2023 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
Önceki Ayet: Fussilet 35 ← Fussilet Suresi → Fussilet 37: Sonraki Ayet
Meali: 36- Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa, hemen Allah'a sığın. Çünkü O, işiten, bilendir.
Kur'an'daki Yeri: 24. Cüz, 479. Sayfa
Tilavet Notları:
Diğer Notlar:
Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]
وَ اِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِهٖ
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ
Hüccetü’l-Kur’an Ale’ş-şeytan ve Hizbihi
İblisi ilzam, şeytanı ifham (إفحام), ehl-i tuğyanı iskât eden Birinci Mebhas; bîtarafane muhakeme içinde şeytanın müthiş bir desisesini kat’î bir surette reddeden bir vakıadır. O vakıanın mücmel bir kısmını on sene evvel Lemaat’ta yazmıştım. Şöyle ki:
Bu risalenin telifinden on bir sene evvel ramazan-ı şerifte İstanbul’da Bayezid Cami-i Şerifi’nde hâfızları dinliyordum. Birden şahsını görmedim fakat manevî bir ses işittim gibi bana geldi. Zihnimi kendine çevirdi. Hayalen dinledim.
Baktım ki bana der:
Sen Kur’an’ı pek âlî, çok parlak görüyorsun. Bîtarafane muhakeme et, öyle bak. Yani bir beşer kelâmı farz et, bak. Acaba o meziyetleri, o ziynetleri görecek misin?
Hakikaten ben de ona aldandım. Beşer kelâmı farz edip öyle baktım. Gördüm ki nasıl Bayezid’in elektrik düğmesi çevrilip söndürülünce ortalık karanlığa düşer. Öyle de o farz ile Kur’an’ın parlak ışıkları gizlenmeye başladı. O vakit anladım ki benim ile konuşan şeytandır. Beni vartaya yuvarlandırıyor. Kur’an’dan istimdad ettim. Birden bir nur kalbime geldi. Müdafaaya kat’î bir kuvvet verdi. O vakit şöylece şeytana karşı münazara başladı.