Ahmed Feyzi Kul: Revizyonlar arasındaki fark

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
20. satır: 20. satır:


==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği==
==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği==
Yeni, mühim bir kardeşimiz Müftü Ahmed Feyzi Efendi’nin fıkrasıdır


(Bu fıkra çendan şahsıma bakıyor. O zat şahsımı görmemiş; dellâllığım eseri olan risaleleri gördüğünden, haddimden pek çok fazla olan sena ve medhi, risalelere ve esrar-ı Kur’an’a ait olduğu için kabul ettim.)


([[Risale:Birinci Kısım Mektuplar (Emirdağ-1)#28. Parça|Emirdağ Lahikası-1]])
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ
 
Hamd-i bînihaye Kerîm-i Müteâl’e, salât ü selâm Habib-i Zülcelal’e ve onun âl ü ashabına.
 
Ey bâkiye vâsıl olmuş fâni! Ve ey matlubun bab-ı rahmetinde oturan mahbub! Ve ey derecatın ekmeli olan sıfat-ı abdiyete sülûk edebilmiş bahtiyar! Ve ey Şems-i Tâbân-ı Zülcemal’in karanlıklara aksettirdiği ziya-yı hidayet! Ve ey Habib-i Kuddüs’ün tarîk-ı ulviyetinde karanlıkları yararak uçan şahab-ı şaşaa-nisar! Hatîat ve masiyet deryasının korkunç dalgaları arasında inleyen, Hâlık-ı Kerîm’in bunca eltafını nankörlükle karşılamaktan başka bir vaziyeti bulunmayan bu edna-yı mevcudat, nâil olduğun derece-i makbuliyetten bir katresinin olsun, kendine ihdasını senin şefkat ve kereminden bekliyor. Ne olur beni kendine alıp hizmetinle müşerref kılsan. Ne olur, Habib-i Kibriya’ya benim de kendisinin hizmetine intisabım için ve onun uşşakının asgarı ve hikmet ve nurunun dellâlı olmaklığım için yalvarsan âh!..
 
Her an ayaklarının altını öpmek ateşiyle mütehassir ve nâlân, ahkar-ı mahlukat
 
Ahmed Feyzi
 
([[Risale:Mektubat%27ın_Üçüncü_Kısmı_(1)_(Barla)#Yeni.2C_m.C3.BChim_bir_karde.C5.9Fimiz_M.C3.BCft.C3.BC_Ahmed_Feyzi_Efendi.E2.80.99nin_f.C4.B1kras.C4.B1d.C4.B1r|Barla Lahikası]])
----
----


==Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler==
==Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler==

18.24, 27 Ocak 2017 tarihindeki hâli

Ahmed Feyzi Kul Isparta'da doğmuş daha sonra Aydın'ın Ortaklar bucağında ikamet etmiş alim ve fazıl bir nur talebesidir. Genç yaşta İstanbul'da Osmanlının mektep ve medreselerinde eğitim görmüştür. I. dünya savaşına değişik cephelerde katılmış esir düşmüş, gazi olmuştur. Denizli hapsine girmiş, 1948’de Afyon Mahkemesinde Üstad ve Nur talebelerinin huzurunda yaptığı son müdafaası ve Risale-i Nur'a hizmeti dolayısıyla Bediüzzaman tarafından “Risale-i Nurun manevi avukatı” olarak isimlendirilmiştir. Ayet ve hadislerden yaptığı bazı istihraçları "Maidetü'l-Kur'an Hazinetü'l-Bürhan" adı altında toplamış, Bediüzzaman hazretleri bu eseri Tılsımlar Mecmuası'na zeyl olarak koymuştur.[1][2]

Şahsi Bilgiler[değiştir]

Diğer İsimleri:

Doğum Yeri ve Tarihi: Isparta, Uluborlu, Halınca mahallesi, 1898[2]

Vefat Yeri ve Tarihi: 17 Ekim 1972[1]

Kabrinin Yeri: İzmir`in Selçuk ilçesi Çamlık köyü kabristanı.

Risale-i Nur ile Nasıl Tanıştığı[değiştir]

Risaleleri 1930’lu yıllarda Milaslı Halil İbrahim Çöllüoğlu vasıtasıyla tanıyor.[1]

Bediüzzaman Said Nursi ile Görüşmeleri[değiştir]

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Yeni, mühim bir kardeşimiz Müftü Ahmed Feyzi Efendi’nin fıkrasıdır

(Bu fıkra çendan şahsıma bakıyor. O zat şahsımı görmemiş; dellâllığım eseri olan risaleleri gördüğünden, haddimden pek çok fazla olan sena ve medhi, risalelere ve esrar-ı Kur’an’a ait olduğu için kabul ettim.)

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ

Hamd-i bînihaye Kerîm-i Müteâl’e, salât ü selâm Habib-i Zülcelal’e ve onun âl ü ashabına.

Ey bâkiye vâsıl olmuş fâni! Ve ey matlubun bab-ı rahmetinde oturan mahbub! Ve ey derecatın ekmeli olan sıfat-ı abdiyete sülûk edebilmiş bahtiyar! Ve ey Şems-i Tâbân-ı Zülcemal’in karanlıklara aksettirdiği ziya-yı hidayet! Ve ey Habib-i Kuddüs’ün tarîk-ı ulviyetinde karanlıkları yararak uçan şahab-ı şaşaa-nisar! Hatîat ve masiyet deryasının korkunç dalgaları arasında inleyen, Hâlık-ı Kerîm’in bunca eltafını nankörlükle karşılamaktan başka bir vaziyeti bulunmayan bu edna-yı mevcudat, nâil olduğun derece-i makbuliyetten bir katresinin olsun, kendine ihdasını senin şefkat ve kereminden bekliyor. Ne olur beni kendine alıp hizmetinle müşerref kılsan. Ne olur, Habib-i Kibriya’ya benim de kendisinin hizmetine intisabım için ve onun uşşakının asgarı ve hikmet ve nurunun dellâlı olmaklığım için yalvarsan âh!..

Her an ayaklarının altını öpmek ateşiyle mütehassir ve nâlân, ahkar-ı mahlukat

Ahmed Feyzi

(Barla Lahikası)


Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Resimler/Fotoğraflar[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]

Kaynakça[değiştir]