İbn-i Hibban

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
Yazdırılabilir sürüm artık desteklenmiyor ve görüntü oluşturma hataları olabilir. Lütfen tarayıcı yer işaretlerinizi güncelleyin ve bunun yerine varsayılan tarayıcı yazdırma işlevini kullanın.

İbn-i Hibban (Arapça: ابن حبّان) ya da tam adıyla Ebû Hâtim Muhammed b. Hibbân b. Ahmed el-Büstî bir hadis ve fıkıh alimidir. Eserleriyle olduğu kadar takvâsıyla da tanınan İbn Hibbân’ı Sâmânoğulları emîrleri Semerkant, Nesâ ve daha başka yerlere kadı tayin etmişlerdir. Sâmânî Emîri Ebü’l-Muzaffer, Semerkant’ta hadis talebeleri için İbn Hibbân’ın adına bir suffe yaptırmış, İbn Hibbân da burada 330 (941-42) yılına kadar hadis ve fıkıh okutmuştur.[1]

Şahsi Bilgiler[değiştir]

Diğer İsimleri: Hadis hâfızı, Horasan’ın hadis şeyhi[1]

Doğum Yeri ve Tarihi: Nîşâbur, 3 Rebîülevvel 321 (3 Mart 933)[1]

Vefat Yeri ve Tarihi: Büst, 21 Şevval 354 (20 Ekim 965)

Kabrinin Yeri: Büst[1]

Eserleri[değiştir]

el-Müsnedü’s-sahih, eb-Bikat vb.

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

İşte bu sekiz misal gibi çok misaller var, çok tarîklerle nakledilmişler. Malûmdur ki yedi sekiz urgan toplansa kuvvetli bir halat olur. Binaenaleyh şu en meşhur sıddıkîn-ı sahabeden, böyle müteaddid tarîklerle ihbar edilen şu mu’cize-i şeceriye, elbette tevatür-ü manevî kuvvetindedir; belki tevatür-ü hakikidir. Zaten sahabeden sonra tabiînin eline geçtiği vakit, tevatür suretini alır. Hususan Buharî, Müslim, İbn-i Hibban, Tirmizî gibi kütüb-ü sahiha; tâ zaman-ı sahabeye kadar, o yolu o kadar sağlam yapmışlar ve tutmuşlar ki mesela Buharî’de görmek, aynı sahabeden işitmek gibidir.

(Mektubat, 19. Mektup, 9. İşaret, 8. Misal)


Başta Buharî, İbn-i Hibban, Davud, Tirmizî gibi kütüb-ü sahiha müttefikan Hazret-i Enes’ten, Ebu Hüreyre’den, Osman-ı Zinnureyn’den, Aşere-i Mübeşşere’den Said İbn-i Zeyd’den haber veriyorlar ki: Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm, Ebubekiri’s-Sıddık, Ömerü’l-Faruk ve Osman-ı Zinnureyn ile Uhud Dağı’nın başına çıktılar. Cebel-i Uhud ya onların mehabetlerinden veya kendi sürur ve sevincinden lerzeye geldi, kımıldandı. Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm ferman etti ki: اُثْبُتْ يَا اُحُدُ فَاِنَّمَا عَلَيْكَ نَبِىٌّ وَ صِدّٖيقٌ وَ شَهٖيدَانِ

(Mektubat, 19. Mektup, 11. İşaret, 5. Misal)

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Resimler/Fotoğraflar[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]

Kaynakça[değiştir]

  1. 1,0 1,1 1,2 1,3 İslam Ansiklopedisi, İbn Hibban maddesi