İbn-i Hibban

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
07.36, 8 Aralık 2016 tarihinde Turker (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 2741 numaralı sürüm (Yeni sayfa: "'''Ebû Hâtim Muhammed b. Hibbân b. Ahmed el-Büstî''' ya da İbn-i Hibban (Arapça: {{Arabi|ابن حبّان}}) bir hadis ve fıkıh alimidir. Eserleriyle olduğu kadar takvâs...")
(fark) ← Önceki sürüm | Güncel sürüm (fark) | Sonraki sürüm → (fark)

Ebû Hâtim Muhammed b. Hibbân b. Ahmed el-Büstî ya da İbn-i Hibban (Arapça: ابن حبّان) bir hadis ve fıkıh alimidir. Eserleriyle olduğu kadar takvâsıyla da tanınan İbn Hibbân’ı Sâmânoğulları emîrleri Semerkant, Nesâ ve daha başka yerlere kadı tayin etmişlerdir. Sâmânî Emîri Ebü’l-Muzaffer, Semerkant’ta hadis talebeleri için İbn Hibbân’ın adına bir suffe yaptırmış, İbn Hibbân da burada 330 (941-42) yılına kadar hadis ve fıkıh okutmuştur. [1]

Şahsi Bilgiler[değiştir]

Diğer İsimleri: Hadis hâfızı, Horasan’ın hadis şeyhi[1]

Doğum Yeri ve Tarihi: Nîşâbur, 3 Rebîülevvel 321 (3 Mart 933)[1]

Vefat Yeri ve Tarihi: Büst, 21 Şevval 354 (20 Ekim 965)

Kabrinin Yeri: Büst[1]

Eserleri[değiştir]

el-Müsnedü’s-sahih, eb-Bikat vb.

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

İşte bu sekiz misal gibi çok misaller var, çok tarîklerle nakledilmişler. Malûmdur ki yedi sekiz urgan toplansa kuvvetli bir halat olur. Binaenaleyh şu en meşhur sıddıkîn-ı sahabeden, böyle müteaddid tarîklerle ihbar edilen şu mu’cize-i şeceriye, elbette tevatür-ü manevî kuvvetindedir; belki tevatür-ü hakikidir. Zaten sahabeden sonra tabiînin eline geçtiği vakit, tevatür suretini alır. Hususan Buharî, Müslim, İbn-i Hibban, Tirmizî gibi kütüb-ü sahiha; tâ zaman-ı sahabeye kadar, o yolu o kadar sağlam yapmışlar ve tutmuşlar ki mesela Buharî’de görmek, aynı sahabeden işitmek gibidir.

(Mektubat, 19. Mektup, 9. İşaret, 8. Misal)


Başta Buharî, İbn-i Hibban, Davud, Tirmizî gibi kütüb-ü sahiha müttefikan Hazret-i Enes’ten, Ebu Hüreyre’den, Osman-ı Zinnureyn’den, Aşere-i Mübeşşere’den Said İbn-i Zeyd’den haber veriyorlar ki: Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm, Ebubekiri’s-Sıddık, Ömerü’l-Faruk ve Osman-ı Zinnureyn ile Uhud Dağı’nın başına çıktılar. Cebel-i Uhud ya onların mehabetlerinden veya kendi sürur ve sevincinden lerzeye geldi, kımıldandı. Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm ferman etti ki: اُثْبُتْ يَا اُحُدُ فَاِنَّمَا عَلَيْكَ نَبِىٌّ وَ صِدّٖيقٌ وَ شَهٖيدَانِ

(Mektubat, 19. Mektup, 11. İşaret, 5. Misal)

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Resimler/Fotoğraflar[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]

Kaynakça[değiştir]

  1. 1,0 1,1 1,2 1,3 İslam Ansiklopedisi, İbn Hibban maddesi