Neml 25

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
07.29, 18 Ağustos 2024 tarihinde Turker (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 48091 numaralı sürüm
(fark) ← Önceki sürüm | Güncel sürüm (fark) | Sonraki sürüm → (fark)

Önceki Ayet: Neml 24Neml SuresiNeml 26: Sonraki Ayet

Meali: 25- (Şeytan böyle yapmış ki) göklerde ve yerde gizleneni açığa çıkaran, gizlediğinizi ve açıkladığınızı bilen Allah'a secde etmesinler.

Kur'an'daki Yeri: 19. Cüz, 378. Sayfa

Tilavet Notları: Secde ayetidir

Diğer Notlar:

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Ya da, Süleyman aleyhisselamın Hüdhüd'ünü dinle! Bak, nasıl o, şu ayette; su bulma ârîfliği ve mühendisliği olan kendi sanatına îma etmiştir. İşte:

اَلَّا يَسْجُدُوا لِلَّهِ الَّذِي يُخْرِجُ اَلْخَبْءَ ف۪ي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ

(Neml, 23/25) kısacık meali: "Bir kavm gördüm; göklerde ve yerdeki gizlilikleri, ma'den definelerini çıkaran Allah'tan gayrısına secde ediyorlardı."

(İşaratül İ'caz (Badıllı))


Geçmiş nükteden bahsederken HüdhüdSüleymanî'den bahis açıldı. Israrcı ve sualci (Haşiye[1]) bir kardeşimiz Hüdhüd'ün Cenab-ı Hakk'ı tavsifte

ﻳُﺨْﺮِﺝُ ﺍﻟْﺨَﺐْﺀَ ﻓِﻰ ﺍﻟﺴَّﻤَﻮَﺍﺕِ ﻭَﺍْﻟﺎَﺭْﺽِ

diyerek en mühim makamda mühim evsaf-ı İlahiye içinde nisbeten hafif bu vasfın zikrine sebeb nedir?

Elcevab:

Belig bir kelâmın bir meziyeti şudur ki: Söyleyenin ziyade meşgul olduğu san'atını, meşgalesini ihsas etsin. Hüdhüd-ü Süleymanî ise, suyu az olan sahra-yı Ceziret-ül Arab'da gizli su yerlerini ferasetle kerametvari keşfeden bedevi arîfleri gibi, nev'-i hayvan ve tuyurun arîfi olarak Süleyman Aleyhisselâm'a küngânlık eden ve su buldurup çıkarttıran mübarek vazifedar bir kuş olmakla, kendi san'atının mikyasçığıyla Cenab-ı Hakk'ın semavat ve arzdaki mahfiyatı çıkarmakla mabudiyetini ve mescudiyetini isbat ettiğini kendi san'atçığıyla bilip ifade ediyor.

Evet Hüdhüd pek güzel görmüş. Çünki toprak altındaki hadd ü hesaba gelmeyen tohumlar ve çekirdekler, madenlerin mukteza-yı fıtrîsi, aşağıdan yukarıya çıkmak değildir. Çünki ecsam-ı sakile ihtiyarsız, ruhsuz olduğu için, kendi yukarıya çıkamaz; yukarıdan kendi kendine aşağı düşebilir. Aşağıdan, hususan toprak sıkleti altında gizlenen bir cism-i camid omuzundaki ağır yükü silkip çıkmak, kat'iyyen kendi kendine olamaz. Demek bir kudret-i hârika ile çıkarılıyor.

İşte hüdhüd, berahin-i mabudiyet ve mescudiyetin en gizlisini ve en mühimmini kendi arîfliğiyle bilmiş, bulmuş. Kur'an-ı Hakîm onun hakkındaki ifadesine bir i'caz vermiştir.

(Latif Nükteler)

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]

  1. Sual etmekte çalışkan ve yazmakta tenbellik eden Refet'tir.