Bakara 115

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
20.56, 17 Temmuz 2024 tarihinde Turker (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 45530 numaralı sürüm

Önceki Ayet: Bakara 114Bakara SuresiBakara 116: Sonraki Ayet

Meali: 115- Doğu da Allah'ındır batı da. Nereye dönerseniz Allah'ın yüzü (zatı) oradadır. Şüphesiz Allah'(ın rahmeti ve nimeti) geniştir, O her şeyi bilendir.

{Allah her yerde hâzır ve nâzır olmakla birlikte, namazda kıbleye dönmek ibadetlerde nizam ve intizamı sağlamak gayesine matuftur.}

Kur'an'daki Yeri: 1. Cüz, 17. Sayfa

Tilavet Notları:

Diğer Notlar:

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Cihat-ı sitteyi tenvir eden iman nimetine de “Elhamdülillah” demesi lâzımdır. Çünkü iman, cihat-ı sittenin zulümatını izale etmekle def’u’l-bela kabîlinden büyük bir nimet sayıldığı gibi –tabiî– o cihat-ı sitteyi tenvir ettiği cihetle de celbü’l-menafi kabîlinden ikinci bir nimet sayılır. Binaenaleyh insan fıtrî bir medeniyete sahip olduğundan cihat-ı sittede bulunan mahlukatla alâkadar olur. Ve iman nimetiyle de insanın bütün cihat-ı sitteden istifade edebilmesi imkânı vardır.

Binaenaleyh اَيْنَمَا تُوَلُّوا فَثَمَّ وَجْهُ اللّٰهِ âyet-i kerîmesinin sırrıyla, cihat-ı sitteden herhangi bir cihetle olursa insan tenevvür eder. Hattâ mü’min olan bir insanın dünyanın kuruluşundan sonuna kadar uzanan manevî bir ömrü vardır. Ve insanın bu manevî ömrü ezelden ebede uzanan bir hayatın nurundan meded ve yardım alır.

Ve keza cihat-ı sitteyi tenvir eden iman sayesinde insanın şu dar zaman ve mekânı geniş ve rahat bir âleme inkılab eder. Ve bu büyük âlem, bir insanın hanesi gibi olur. Ve mazi, müstakbel zamanları; insanın ruhuna, kalbine bir zaman-ı hal hükmünde olur. Aralarında uzaklık kalkıyor.

(Yirmi Dokuzuncu Lem’a’dan İkinci Bab)


Amma مُحٖيطٌ lafzı ise şöyle bir imada bulunuyor ki; su her tarafı ihata edip kaplamış olan musibetler Allahü Tealanın asar-ı gazabıdır. Evet nasıl ki o vaziyetlerinde gök, bulut, yağmur ve gece altı cihetten onlara karşı hücüma geçmiş.. öylede: Allahın gazab ve beliyyeleri de kendilerini her taraftan sarmış, ablukaya almıştır.

Keza مُحٖيطٌ lafzı, îma ediyor ki; Allahü Tealanın ilmi ve kudreti bütün kâinatı ihata eylediği gibi; onun emri de kâinatın umum zerrelerine şâmildir, yani tasarrufundadır. İşte مُحٖيطٌ lafzı adeta onların üstünde: (semavat ve arzın hududundan çıkamazsınız ve çıkamayacaksınız!) ayetinin mealini tilavet ediyor.. ve فَاَيْنَمَا تُوَلُّوا فَثَمَّ وَجْهُ اللَّهِ (Bakara/115) Yani: "Hangi cihete yönelirseniz yönelin her yanda ve her yönde Allahın ilim ve kudretin tasarruf yüzleriyle karşılacaksınız!" ayetin mealini okumaktadır.

(İşaratül İ'caz (Badıllı))

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]