Keçecizade İzzet Molla
Keçecizade İzzet Molla, Divan şiirinin XIX. yüzyıldaki son temsilcilerindendir. Oldukça güç şartlar altında medrese tahsilini tamamlayıp müderris oldu. Bir ara bunalıma girdi ve görevlerinden uzaklaştırıldı ama kurtuldu. Kadılık gibi çeşitli görevler aldı. Mekke kadılığı ve Haremeyn müfettişliği yaptı. Hayatında sözünü esirgemediğinden sürgün edildi, idam cezasına çarptırıldı. Keskin bir zekâya sahipti. Oğlu Fuad Paşa sadrazamlık yapmıştır. Klasik nazmın son üstadlarından kabul edilir. İlhamını geniş ölçüde Mevlevîlik’ten almıştır. Asıl başarısı gazellerinde görülür.[1] [2]
Nurların birinci talebesi Hulusi Bey Üstadına yazdığı bir mektupta Keçecizade İzzet Molla'nın aşağıdaki beytini nakleder:
Bir mevsim-i baharına geldik ki âlemin
Bülbül hamuş, havz tehî, gülistan da harap.
(Âlemin öyle bir bahar mevsimine geldik ki;
Bülbül susar, havuz boş, gülbahçesi harâb olmuş!..)
Şahsi Bilgiler[değiştir]
Diğer İsimleri: Mehmed İzzet
Doğum Yeri ve Tarihi: İstanbul Samatya’da Canbaziye mahallesi, 1786[1]
Vefat Yeri ve Tarihi: Sivas, Ağustos 1829[1]
Kabrinin Yeri: Naaşı önce Sivas’ta Garipler Mezarlığı’na defnedilmiş, 1919 yılında kemikleri İstanbul’a getirilerek Canbaziye mahallesinde Mustafa Ağa Mescidi’nin avlusunda babasının yanına konuldu.
Harita Konumu: [1]
Eserleri[değiştir]
Manzum ve mensur eserleri vardır.
Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]
Evet, Kur’anî bahçede her zaman başka renkte, başka letafette, başka tesirde hakiki cennet çiçekleri açılıyor. Bu mezherenin bülbülüne ve onun gönülleri teshir eden nağmesini dinleyen, meşk eden yoldaşlarına, dâreynde selâmet ve saadet ve muvaffakıyetler temenni ve niyaz eylerim.
Şairin zamana muvafık bir beyti:
Bir mevsim-i baharına geldik ki âlemin
Bülbül hamuş, havz tehî, gülistan da harap.
Ben de derim:
Öyle bir bid’alar devrindeyiz ki İslâm’ın
Bir bülbülü, bir gülistanı kalmış Kur’an’ın.
(Barla L.)