Al-i İmran 7

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
07.26, 15 Temmuz 2023 tarihinde Turker (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 38157 numaralı sürüm

Önceki Ayet: Al-i İmran 6Al-i İmran SuresiAl-i İmran 8: Sonraki Ayet

Meali: 7- Sana Kitab'ı indiren O'dur. Onun (Kur'an'ın) bazı âyetleri muhkemdir ki, bunlar Kitab'ın esasıdır. Diğerleri de müteşâbihtir. Kalplerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onu tevil etmek için ondaki müteşâbih âyetlerin peşine düşerler. Halbuki Onun tevilini ancak Allah bilir. İlimde yüksek pâyeye erişenler ise: Ona inandık; hepsi Rabbimiz tarafındandır, derler. (Bu inceliği) ancak aklıselim sahipleri düşünüp anlar.

{Bazıları "ve'r-râsihûne" kelimesinin başındaki "vav" harfini bağlaç kabul etmişlerdir ki, bu takdirde mana şöyle olmaktadır: "Halbuki onun tevilini ancak Allah ve ilimde yüksek pâyeye erişenler bilir." Bu anlayışa göre Kur'an'daki müteşâbih âyetlerin manaları, zaman içinde ilmin gelişmesi ile çözülecektir. Muhkem ve müteşâbih, birer terim olup, "muhkem âyet", manası açık seçik anlaşılan ve tereddüde yol açmayan âyet demektir. "Müteşâbih" ise, muhkemin zıddıdır ve manası tam olarak anlaşılması mümkün görülmeyen âyeti ifade eder.}

Kur'an'daki Yeri: 3. Cüz, 49. Sayfa

Tilavet Notları:

Diğer Notlar:

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Otuz sene evvel yazılan matbu “Muhakemat-ı Bedîiye”de bahsedilen Sedd-i Zülkarneyn ve Ye’cüc Me’cüc ve sair eşrat-ı kıyametten yirmi mesele, o Muhakemat’a bir tetimme olarak on üç sene (Hâşiye[1]) evvel bir kısım müsveddesi yazılmış idi. Aziz bir dostumun hatırı için tebyiz edildi, Beşinci Şuâ oldu.

Otuz Birinci Mektup’tan Otuz Birinci Lem’a’nın Beşinci Şuâ’ıdır.

İhtar: Evvelce mukaddimeden sonra gelen meseleler okunsun tâ mukaddimedeki maksat anlaşılsın.

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ

فَقَدْ جَٓاءَ اَشْرَاطُهَا âyetinin bir nüktesi, bu zamanda akide-i avam-ı mü’minîni vikaye ve şübehattan muhafaza için yazılmış. Âhir zamanda vukua gelecek hâdisata dair hadîslerin bir kısmı, müteşabihat-ı Kur’aniye gibi derin manaları var. Muhkemat gibi tefsir edilmez ve herkes bilemez. Belki tefsir yerinde tevil ederler. وَمَا يَعْلَمُ تَاْوٖيلَهُٓ اِلَّا اللّٰهُ وَ الرَّاسِخُونَ فِى الْعِلْمِ sırrıyla, vukuundan sonra tevilleri anlaşılır ve murad ne olduğu bilinir ki ilimde râsih olanlar اٰمَنَّا بِهٖ كُلٌّ مِنْ عِنْدِ رَبِّنَا deyip o gizli hakikatleri izhar ederler.

(5. Şua)

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]

  1. Şimdi kırk seneden geçmiş.