-endaz: Revizyonlar arasındaki fark
Değişiklik özeti yok |
Değişiklik özeti yok |
||
1. satır: | 1. satır: | ||
[[Kategori:Farsça Ekler]] | [[Kategori:Farsça Ekler]] | ||
[[Kategori:Ekler]] | [[Kategori:Ekler]] | ||
'''-endaz''', sonuna geldiği kelimeye "atan, atmış, atıcı" anlamı katarak Farsça usulüyle birleşik sıfat yapan Farsça bir sonektir. | '''-endaz''', sonuna geldiği kelimeye "atan, atmış, atıcı" anlamı katarak Farsça usulüyle birleşik sıfat yapan Farsça bir sonektir. | ||
10.34, 18 Eylül 2024 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
-endaz, sonuna geldiği kelimeye "atan, atmış, atıcı" anlamı katarak Farsça usulüyle birleşik sıfat yapan Farsça bir sonektir.
Bilgiler[değiştir]
Kökeni olan Farsça fiil ve anlamı: Endahten (انداختن): atmak
Risale-i Nur'da Bu Eki Taşıyan Kelimeler, Anlamları ve Örnek Cümleler[değiştir]
- Aksendaz: Çarpıp duran
Sada-yı mevt gibi daima merkeze şikâyetler aks-endaz olduğundan,... (Makaleler)
- Berendaz: (Bir yana, yukarıya) kaldırıp atan
Ey yoldaş! Şimdi şu âlem-i misalîden çıkarız, hayalî vehimden ineriz, akıl meydanında dururuz, mizana çekeriz, ederiz yolları ber-endaz. (Lemaat)
- Hatveendaz: Adım atan
Cümle mü’minîn-i muvahhidînin tarîk-ı hidayette hatve-endaz olmaları için;... (Barla Lahikası)
- Lengerendaz: Demir atan (gemi gibi)
Zira umman-ı havada iskele hükmünde olan dağ tepesinde lenger-endaz olduklarını görüyoruz. (Muhakemat)
- Nazarendaz: Göz atan, bakan, seyreden
Tesadüf ve dalalet, o yolda nazar-endaz. (Lemaat)
- Taninendaz (veya teninendaz): Çınlayan, tınlayan
Sultan-ı ezel, zemin ve âsumanın evtarını intak edip her bir tel başka lisan ile mu’cizatının nağamatını inşad etmekle, o sadâ-yı şirin bu kubbe-i minada ile’l-ebed tanin-endaz etmiştir. (Muhakemat)
İlgili Maddeler[değiştir]
- Endaht etmek: Atmak