Yunus 18: Revizyonlar arasındaki fark

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
("Kategori:Yunus Suresi ''Önceki Ayet: Yunus 17Yunus SuresiYunus 19: Sonraki Ayet'' Dosya:Yunus 18.png '''Mea..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
 
Değişiklik özeti yok
 
1. satır: 1. satır:
[[Kategori:Yunus Suresi]]
[[Kategori:Yunus Suresi]]
[[Kategori:İşarat-ül İ'caz'da Geçen Ayetler]]
[[Kategori:Risale-i Nur'da Geçen Ayetler]]
[[Kategori:Yunus Suresinin Risale-i Nur'da Geçen Ayetleri]]
''Önceki Ayet: [[Yunus 17]] ← [[Kuran:Yunus|Yunus Suresi]] → [[Yunus 19]]: Sonraki Ayet''
''Önceki Ayet: [[Yunus 17]] ← [[Kuran:Yunus|Yunus Suresi]] → [[Yunus 19]]: Sonraki Ayet''


13. satır: 16. satır:


==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği==
==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği==
Amma {{Arabi|اَعْلَمُ مَالَا تَعْلَمُونَ}} ise; lazımı zikretmekle, melzumu da irade etmek kabilindendir. Yani ki: "Sizin bilmediğiniz şeyler de vardır. Zira ilm-i İlahî her şey için lazımdır. O halde ilmin nefyi, olmayışı; malumun da olmadığına delildir. Nasıl ki Cenab-ı Hak Teala başka bir ayette [[Yunus 8|{{Arabi|بِمَا لَا يَعْلَمُ}}]] <ref>Ayet cümlesinin tamamı şöyledir: <br />
[[Yunus 8|{{Arabi|قُلْ اَتُنَبِّؤُنَ اللَّهَ بِمَالَا يَعْلَمُ فِي السَّمٰوٰتِ وَ لْاَرْضِ<br />}}]]
(Yunus/18) Meali: "Yer ve göklerdeki şuûnatı Allah bilmiyor da, siz mi ona haber verip bildiriyorsunuz?..." Mütercim</ref> diye ferman buyurmuştur. Yani, ilm-i İlahinin taalluk etmediği hiçbir şeyin varlığı; ma'lûmun vücuduna delildir.
([[Risale:Bakara_30:_Hilafet-i_İnsaniye_(İ.İ._Badıllı)#Tek_tek_ayet_cümlelerinin_nazmları|İşaratül İ'caz (Badıllı)]])


==Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler==
==Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler==


==İlgili Maddeler==
==İlgili Maddeler==

14.01, 23 Ağustos 2024 itibarı ile sayfanın şu anki hâli

Önceki Ayet: Yunus 17Yunus SuresiYunus 19: Sonraki Ayet

Meali: 18- Onlar Allah'ı bırakıp kendilerine ne zarar ne de fayda verebilecek şeylere tapıyorlar ve: Bunlar, Allah katında bizim şefaatçılarımızdır, diyorlar. De ki: "Siz Allah'a göklerde ve yerde bilemeyeceği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Hâşâ! O, onların ortak koştuklarından uzak ve yücedir."

Kur'an'daki Yeri: 11. Cüz, 209. Sayfa

Tilavet Notları:

Diğer Notlar:

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Amma اَعْلَمُ مَالَا تَعْلَمُونَ ise; lazımı zikretmekle, melzumu da irade etmek kabilindendir. Yani ki: "Sizin bilmediğiniz şeyler de vardır. Zira ilm-i İlahî her şey için lazımdır. O halde ilmin nefyi, olmayışı; malumun da olmadığına delildir. Nasıl ki Cenab-ı Hak Teala başka bir ayette بِمَا لَا يَعْلَمُ [1] diye ferman buyurmuştur. Yani, ilm-i İlahinin taalluk etmediği hiçbir şeyin varlığı; ma'lûmun vücuduna delildir.

(İşaratül İ'caz (Badıllı))

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]

  1. Ayet cümlesinin tamamı şöyledir:
    قُلْ اَتُنَبِّؤُنَ اللَّهَ بِمَالَا يَعْلَمُ فِي السَّمٰوٰتِ وَ لْاَرْضِ
    (Yunus/18) Meali: "Yer ve göklerdeki şuûnatı Allah bilmiyor da, siz mi ona haber verip bildiriyorsunuz?..." Mütercim