Hadid 12: Revizyonlar arasındaki fark

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
Değişiklik özeti yok
Değişiklik özeti yok
 
5. satır: 5. satır:
[[Kategori:Altından Irmaklar Akan Cennetler Ayetleri]]
[[Kategori:Altından Irmaklar Akan Cennetler Ayetleri]]
[[Kategori:Halidine Fiha Ayetleri]]
[[Kategori:Halidine Fiha Ayetleri]]
[[Kategori:28. Lema'da Geçen Ayetler]]
[[Kategori:Lemalar'da Geçen Ayetler]]
''Önceki Ayet: [[Hadid 11]] ← [[Kuran:Hadid|Hadid Suresi]] → [[Hadid 13]]: Sonraki Ayet''
''Önceki Ayet: [[Hadid 11]] ← [[Kuran:Hadid|Hadid Suresi]] → [[Hadid 13]]: Sonraki Ayet''


18. satır: 20. satır:


==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği==
==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği==
''Bkz. [[:Kategori:Halidine Fiha Ayetleri|Halidine Fiha Ayetleri kategorisi]]''


İki gün evvel sorgu hâkimi beni çağırdığı vakit, ben kardeşlerimi nasıl müdafaa edeyim diye düşünürken İmam-ı Gazalî’nin “Hizbü’l-Masûn”unu açtım. Birden bu âyetler nazarıma göründü:
İki gün evvel sorgu hâkimi beni çağırdığı vakit, ben kardeşlerimi nasıl müdafaa edeyim diye düşünürken İmam-ı Gazalî’nin “Hizbü’l-Masûn”unu açtım. Birden bu âyetler nazarıma göründü:

07.28, 12 Ağustos 2024 itibarı ile sayfanın şu anki hâli

Önceki Ayet: Hadid 11Hadid SuresiHadid 13: Sonraki Ayet

Meali: 12- Mümin erkeklerle mümin kadınları, önlerinden ve sağlarından, (amellerinin) nurları aydınlatıp giderken gördüğün günde, (onlara): Bugün müjdeniz, zemininden ırmaklar akan ve içlerinde ebedî kalacağınız cennetlerdir, denilir. İşte büyük kurtuluş budur.

Kur'an'daki Yeri: 27. Cüz, 538. Sayfa

Tilavet Notları:

Diğer Notlar:

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Bkz. Halidine Fiha Ayetleri kategorisi

İki gün evvel sorgu hâkimi beni çağırdığı vakit, ben kardeşlerimi nasıl müdafaa edeyim diye düşünürken İmam-ı Gazalî’nin “Hizbü’l-Masûn”unu açtım. Birden bu âyetler nazarıma göründü:

اِنَّ اللّٰهَ يُدَافِعُ عَنِ الَّذٖينَ اٰمَنُوا

يَسْعٰى نُورُهُمْ بَيْنَ اَيْدٖيهِمْ وَبِاَيْمَانِهِمْ

اَللّٰهُ حَفٖيظٌ عَلَيْهِمْ

طُوبٰى لَهُمْ

Baktım ki: Birinci âyet –şeddeler sayılsa ve meddeler sayılmazsa اٰمَنُوا deki “vav” dahi meddedir– makam-ı cifrîsi ve ebcedîsi bin üç yüz altmış iki (1362) eder ki tam tamına bu senenin aynı tarihine ve bizim mü’min kardeşlerimizi müdafaaya azmettiğimiz zamana hem manası hem makamı tevafuk ediyor. Elhamdülillah dedim, benim müdafaama ihtiyaç bırakmıyor.

Sonra hatırıma geldi ki: “Acaba netice ne olacak?” diye merak ettim. Gördüm:

اَللّٰهُ حَفٖيظٌ عَلَيْهِمْ

طُوبٰى لَهُمْ

deki iki cümle, tenvin sayılmak şartıyla, makam-ı cifrîsi aynen bin üç yüz altmış iki (eğer bir med sayılmazsa iki, eğer sayılsa üç eder) tam tamına hıfz-ı İlahiyeye pek çok muhtaç olduğumuz bu zamanın, bu senenin ve gelecek senenin aynı tarihine tevafuk ederek, bir seneden beri büyük bir dairede ve geniş bir sahada aleyhimize ihzar edilen dehşetli bir hücum karşısında mahfuziyetimize teminat ile teselli veriyor.

(13. Şua)

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]