Al-i İmran 145: Revizyonlar arasındaki fark
Değişiklik özeti yok |
Değişiklik özeti yok |
||
3. satır: | 3. satır: | ||
[[Kategori:Mektubat'ta Geçen Ayetler]] | [[Kategori:Mektubat'ta Geçen Ayetler]] | ||
[[Kategori:Risale-i Nur'da Geçen Ayetler]] | [[Kategori:Risale-i Nur'da Geçen Ayetler]] | ||
[[Kategori:Al-i İmran Suresinin Risale-i Nur'da Geçen Ayetleri]] | |||
''Önceki Ayet: [[Al-i İmran 143]] ← [[Kuran:Al-i İmran|Al-i İmran Suresi]] → [[Al-i İmran 146]]: Sonraki Ayet'' | ''Önceki Ayet: [[Al-i İmran 143]] ← [[Kuran:Al-i İmran|Al-i İmran Suresi]] → [[Al-i İmran 146]]: Sonraki Ayet'' | ||
16.34, 7 Ağustos 2024 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
Önceki Ayet: Al-i İmran 143 ← Al-i İmran Suresi → Al-i İmran 146: Sonraki Ayet
Meali: 145- Hiçbir kimse yok ki, ölümü Allah'ın iznine bağlı olmasın. (Ölüm), belli bir süreye göre yazılmıştır. Her kim, dünya nimetini isterse, kendisine ondan veririz; kim de ahiret sevabını isterse, ona da bundan veririz. Biz şükredenleri mükâfatlandıracağız.
Kur'an'daki Yeri: 4. Cüz, 67. Sayfa
Tilavet Notları:
Diğer Notlar:
Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]
Şükür Risalesi
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ
وَ اِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِهٖ
Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyan, tekrar ile
لَئِنْ شَكَرْتُمْ لَاَزٖيدَنَّكُمْ
بَلِ اللّٰهَ فَاعْبُدْ وَ كُنْ مِنَ الشَّاكِرٖينَ
gibi âyetlerle gösteriyor ki Hâlık-ı Rahman’ın ibadından istediği en mühim iş, şükürdür. Furkan-ı Hakîm’de gayet ehemmiyetle şükre davet eder. Ve şükür etmemekliği, nimetleri tekzip ve inkâr suretinde gösterip فَبِاَىِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ fermanıyla, Sure-i Rahman’da şiddetli ve dehşetli bir surette otuz bir defa şu âyetle tehdit ediyor. Şükürsüzlüğün, bir tekzip ve inkâr olduğunu gösteriyor.
Evet, Kur’an-ı Hakîm nasıl ki şükrü netice-i hilkat gösteriyor, öyle de Kur’an-ı Kebir olan şu kâinat dahi gösteriyor ki netice-i hilkat-i âlemin en mühimmi, şükürdür.
Çünkü kâinata dikkat edilse görünüyor ki kâinatın teşkilatı şükrü intac edecek bir surette her bir şey, bir derece şükre bakıyor ve ona müteveccih oluyor. Güya şu şecere-i hilkatin en mühim meyvesi, şükürdür. Ve şu kâinat fabrikasının çıkardığı mahsulatın en a’lâsı, şükürdür.