İnfitar 4: Revizyonlar arasındaki fark

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
Değişiklik özeti yok
Değişiklik özeti yok
 
1. satır: 1. satır:
[[Kategori:İnfitar Suresi]]
[[Kategori:İnfitar Suresi]]
[[Kategori:Hubab'da (Mesnevi N.) Geçen Ayetler]]
[[Kategori:Mesnevi-i Nuriye'de Geçen Ayetler]]
[[Kategori:Risale-i Nur'da Geçen Ayetler]]
[[Kategori:Hizb-ül Kur'an Ayetleri]]
[[Kategori:Hizb-ül Kur'an Ayetleri]]
[[Kategori:İnfitar Suresindeki Hizb-ül Kur'an Ayetleri]]
[[Kategori:İnfitar Suresindeki Hizb-ül Kur'an Ayetleri]]
24. satır: 27. satır:


==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği==
==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği==
{{Arabi|اِعْلَمْ}} Ey haşr-i azamı istiğrab edip akıldan uzak gören adam! Bil ki; iki elinin ortasında; yani, kendi vücudunda ve gözlerin önünde cereyan eden hesapsız enva-i haşir ve neşir ve hususi kıyametlere bakmıyor musun? Hem her sene zarfında, hadsiz kıyametleri gördüğün ve hattâ meyveli ve çiçekli olan her bir ağaçta onu müşahede ettiğin halde, nasıl olur da sen kıyamet-i kübrayı akıldan uzak görüyorsun?
Eğer bu mes'elede şuhudî bir yakîn istersen; aklını beraber alıp bahar ve yaz âhirinde, meselâ bir Dut ve Zerdali ağacının altına git! Bak nasıl şu hayattar, tatlı meyveler ve o taze, latif ve nazif mahluklar, adeta geçmiş senedeki ölmüş meyvelerin aynısı olarak haşr ü neşr olmaktadırlar. Dikkatle bak ki, senin yüzüne tebessüm eden şu ağacın başındaki menşur ve mensur (neşredilmiş ve saçılmış) meyveler ve semereler, ancak geçmiş senelerinkinin kardeşi veya arkadaşıdırlar. Hem bak, bunlar onlara o kadar benziyorlar ki, âdeta sanki bunlar onlardır. Eğer insan gibi onların da bir vahdet-i ruhiyeleri olsa idi, bunlar onlar olurdu. Yani âdeta benzerleri değil, aynileri olurdu.
Hem sonra, bu ağacın vaziyetinde teemmül et ki, kuruluğuyla, cumudiyetiyle, hakaretiyle ve küçüklüğüyle beraber, hayat mecralarının darlığı ve çiçek ve semerelerinin erzak yollarının karışıklığı içinde, nasıl tek başıyla o ağaç bir acib âlem kesilip ehl-i dikkat ve tedkike,
[[İnfitar 4|{{Arabi|وَاِذَا الْقُبُورُ بُعْثِرَةْ}}]]
hakikatını tasvir etmektedir. Evet, kuru bir ağaçtan, şu latif masnuatı icad edip neşreden bir kudret, elhak kâinatta ve daire-i imkânda hiçbir şey ona ağır gelmez,âmennâ.
([[Risale:Hababın_Zeyli_(Mesnevi_Badıllı)#2._Parça|Hubab, Mesnevi-i N. (Badıllı)]])


==Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler==
==Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler==


==İlgili Maddeler==
==İlgili Maddeler==

20.15, 26 Temmuz 2024 itibarı ile sayfanın şu anki hâli

Önceki Ayet: İnfitar 3İnfitar Suresiİnfitar 5: Sonraki Ayet

Meali: 1-2-3-4-5- Gökyüzü yarıldığı, yıldızlar döküldüğü, denizler birbirine katıldığı, kabirlerin içindekiler dışarı çıkarıldığı zaman, insanoğlu (yapıp) gönderdiklerini ve (yapamayıp) geride bıraktıklarını bir bir anlar.

Kur'an'daki Yeri: 30. Cüz, 586. Sayfa

Tilavet Notları:

Diğer Notlar:

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

اِعْلَمْ Ey haşr-i azamı istiğrab edip akıldan uzak gören adam! Bil ki; iki elinin ortasında; yani, kendi vücudunda ve gözlerin önünde cereyan eden hesapsız enva-i haşir ve neşir ve hususi kıyametlere bakmıyor musun? Hem her sene zarfında, hadsiz kıyametleri gördüğün ve hattâ meyveli ve çiçekli olan her bir ağaçta onu müşahede ettiğin halde, nasıl olur da sen kıyamet-i kübrayı akıldan uzak görüyorsun?

Eğer bu mes'elede şuhudî bir yakîn istersen; aklını beraber alıp bahar ve yaz âhirinde, meselâ bir Dut ve Zerdali ağacının altına git! Bak nasıl şu hayattar, tatlı meyveler ve o taze, latif ve nazif mahluklar, adeta geçmiş senedeki ölmüş meyvelerin aynısı olarak haşr ü neşr olmaktadırlar. Dikkatle bak ki, senin yüzüne tebessüm eden şu ağacın başındaki menşur ve mensur (neşredilmiş ve saçılmış) meyveler ve semereler, ancak geçmiş senelerinkinin kardeşi veya arkadaşıdırlar. Hem bak, bunlar onlara o kadar benziyorlar ki, âdeta sanki bunlar onlardır. Eğer insan gibi onların da bir vahdet-i ruhiyeleri olsa idi, bunlar onlar olurdu. Yani âdeta benzerleri değil, aynileri olurdu.

Hem sonra, bu ağacın vaziyetinde teemmül et ki, kuruluğuyla, cumudiyetiyle, hakaretiyle ve küçüklüğüyle beraber, hayat mecralarının darlığı ve çiçek ve semerelerinin erzak yollarının karışıklığı içinde, nasıl tek başıyla o ağaç bir acib âlem kesilip ehl-i dikkat ve tedkike,

وَاِذَا الْقُبُورُ بُعْثِرَةْ

hakikatını tasvir etmektedir. Evet, kuru bir ağaçtan, şu latif masnuatı icad edip neşreden bir kudret, elhak kâinatta ve daire-i imkânda hiçbir şey ona ağır gelmez,âmennâ.

(Hubab, Mesnevi-i N. (Badıllı))

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]