Şazeliyye: Revizyonlar arasındaki fark

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
("Kategori:Fırka/Mezhep ''Bu tarikatın kurucusu için Ebu-l Hasen-i Şazeli maddesine bakın'' '''Şazeliyye''' Seyyid Ebü’l-Hasan eş-Şâzelî’ye nisbet edilen tarikattır. Mürşidi Abdüsselâm b. Meşîş’in emriyle bir mağarada inzivaya çekildikten sonra Seyyid Şazeli Tunus ve Mısır'da bu tarikatın dersini vermiştir. En birinci halifesi Ebü’l-Abbas el-Mürsî, ikinci sıradakü mühim müridi menkıbelerini kaleme alan İb..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
 
Değişiklik özeti yok
2. satır: 2. satır:
''Bu tarikatın kurucusu için [[Ebu-l Hasen-i Şazeli]] maddesine bakın''
''Bu tarikatın kurucusu için [[Ebu-l Hasen-i Şazeli]] maddesine bakın''


'''Şazeliyye''' Seyyid Ebü’l-Hasan eş-Şâzelî’ye nisbet edilen tarikattır. Mürşidi Abdüsselâm b. Meşîş’in emriyle bir mağarada inzivaya çekildikten sonra Seyyid Şazeli Tunus ve Mısır'da bu tarikatın dersini vermiştir. En birinci halifesi Ebü’l-Abbas el-Mürsî, ikinci sıradakü mühim müridi menkıbelerini kaleme alan İbn Ataullah el-İskenderi ve diğer bir mühim müridi de Peygamberimiz için yazdığı Kaside-i Bürde adlı meşhur bir kasidesi olan İmam-ı Busiri'dir. Suriye başta olmak üzere Arap dünyasında, Hint alt kıtasında, Malezya ve Endonezya’da, Afrika’da, Anadolu ve Balkanlar’da, Amerika’da ve birçok Avrupa ülkesinde yayılmıştır. İslâm dünyasında en yaygın tarikatlardan biridir. 16. yüzyılda Anadolu'ya ulaşan bu tarikatın dergahlarından bugün Beşiktaş’taki dergâhla kısmen Unkapanı’ndaki dergâh dışındakilerden herhangi bir iz kalmamıştır.  
'''Şazeliyye''', Seyyid Ebü’l-Hasan eş-Şâzelî’ye nisbet edilen tarikattır. Mürşidi Abdüsselâm b. Meşîş’in emriyle bir mağarada inzivaya çekildikten sonra Seyyid Şazeli Tunus ve Mısır'da bu tarikatın dersini vermiştir. En birinci halifesi Ebü’l-Abbas el-Mürsî, ikinci sıradakü mühim müridi menkıbelerini kaleme alan İbn Ataullah el-İskenderi ve diğer bir mühim müridi de Peygamberimiz için yazdığı Kaside-i Bürde adlı meşhur bir kasidesi olan İmam-ı Busiri'dir. Suriye başta olmak üzere Arap dünyasında, Hint alt kıtasında, Malezya ve Endonezya’da, Afrika’da, Anadolu ve Balkanlar’da, Amerika’da ve birçok Avrupa ülkesinde yayılmıştır. İslâm dünyasında en yaygın tarikatlardan biridir. 16. yüzyılda Anadolu'ya ulaşan bu tarikatın dergahlarından bugün Beşiktaş’taki dergâhla kısmen Unkapanı’ndaki dergâh dışındakilerden herhangi bir iz kalmamıştır.  


Şâzeliyye’de Ehl-i sünnet sınırları içinde kalmaya âzami özen gösterilmiştir. Şiilikten hiç etkilenmemiştir. Şâzeliyye mârifet kavramına güçlü vurgu yapan bir tasavvuf yoludur. Önemli esaslarından biri de tevekkül anlayışıdır. Dünya nimetlerinden sıkı sıkıya kaçınan bir zühd anlayışı yerine Şâzeliyye’de dünya nimetlerini bağışlayana şükür ifade eden bir tutum sergilenir.<ref name='a'>https://islamansiklopedisi.org.tr/sazeliyye</ref>  
Şâzeliyye’de Ehl-i sünnet sınırları içinde kalmaya âzami özen gösterilmiştir. Şiilikten hiç etkilenmemiştir. Şâzeliyye mârifet kavramına güçlü vurgu yapan bir tasavvuf yoludur. Önemli esaslarından biri de tevekkül anlayışıdır. Dünya nimetlerinden sıkı sıkıya kaçınan bir zühd anlayışı yerine Şâzeliyye’de dünya nimetlerini bağışlayana şükür ifade eden bir tutum sergilenir.<ref name='a'>https://islamansiklopedisi.org.tr/sazeliyye</ref>  

15.45, 6 Temmuz 2024 tarihindeki hâli

Bu tarikatın kurucusu için Ebu-l Hasen-i Şazeli maddesine bakın

Şazeliyye, Seyyid Ebü’l-Hasan eş-Şâzelî’ye nisbet edilen tarikattır. Mürşidi Abdüsselâm b. Meşîş’in emriyle bir mağarada inzivaya çekildikten sonra Seyyid Şazeli Tunus ve Mısır'da bu tarikatın dersini vermiştir. En birinci halifesi Ebü’l-Abbas el-Mürsî, ikinci sıradakü mühim müridi menkıbelerini kaleme alan İbn Ataullah el-İskenderi ve diğer bir mühim müridi de Peygamberimiz için yazdığı Kaside-i Bürde adlı meşhur bir kasidesi olan İmam-ı Busiri'dir. Suriye başta olmak üzere Arap dünyasında, Hint alt kıtasında, Malezya ve Endonezya’da, Afrika’da, Anadolu ve Balkanlar’da, Amerika’da ve birçok Avrupa ülkesinde yayılmıştır. İslâm dünyasında en yaygın tarikatlardan biridir. 16. yüzyılda Anadolu'ya ulaşan bu tarikatın dergahlarından bugün Beşiktaş’taki dergâhla kısmen Unkapanı’ndaki dergâh dışındakilerden herhangi bir iz kalmamıştır.

Şâzeliyye’de Ehl-i sünnet sınırları içinde kalmaya âzami özen gösterilmiştir. Şiilikten hiç etkilenmemiştir. Şâzeliyye mârifet kavramına güçlü vurgu yapan bir tasavvuf yoludur. Önemli esaslarından biri de tevekkül anlayışıdır. Dünya nimetlerinden sıkı sıkıya kaçınan bir zühd anlayışı yerine Şâzeliyye’de dünya nimetlerini bağışlayana şükür ifade eden bir tutum sergilenir.[1]

Bediüzzaman Al-i beytten olan ve umum mübarek silsilelerin başındaki nurani zatlara ve Kur'an'ın yıldızlar gibi yüksek talebelerine misal olarak Seyyid Ebu’l-Hasan-ı Şazelî'nin adını da zikreder. Bir talebesinin yazdığı, Barla lahikasında yer alan ve bir önceki müceddid Mevlana Halid-i Bağdadî ile Bediüzzaman'dan bahsederken bir mektupta Hazret-i Mevlana'da Nakşîlik tarîkatının daha galip olmasına karşılık Kādirî meşrebi ve Şazelî mesleğinin Bediüzzaman'da daha ziyade hükmettiği bahsi geçer.

Bediüzzaman tarîkat cihetiyle ehl-i imanı dalaletten çekmeye çalışan ve Alevîler içinde Kādirî, Şazelî, Rufaî tarîkatlarının bir hülâsasını sünnet-i seniye dairesinde Hulefa-yı Raşidîn, Aşere-i Mübeşşere’ye ilişmemek şartıyla muhabbet-i Âl-i Beyt dairesinde bir tarîkat dersi vermeyi düşünen bir zattan bahsettiği mektubunda Risale-i Nur’un mesleğinde hakikat ve sünnet-i seniye ve feraize dikkat ve büyük günahlardan çekinmenin esas olduğunu ve tarîkata ikinci, üçüncü derecede baktığı belirttikten sonra bu zatın hizmetinin hakikat namına ve imanı kurtarmak ve bid’alardan muhafaza etmek hesabına ehemmiyetli üç dört faydasından bahseder ve bu zamanın imanı kurtarmak zamanı olduğunu ve Seyr-ü sülûk-u kalbî ile tarîkat mesleğinde bu bid’alar zamanında çok müşkülat bulunduğundan, Nur dairesinin hakikat mesleğinde gidip tarîkatların faydasını temin rttiğini hatırlatır.

Bilgiler[değiştir]

Diğer İsimleri:

Kurucusu: Ebu-l Hasen-i Şazeli

Günümüzdeki Yayılımı: Suriye başta olmak üzere Arap dünyasında, Hint alt kıtasında, Malezya ve Endonezya’da, Afrika’da, Anadolu ve Balkanlar’da, Amerika’da ve birçok Avrupa ülkesinde yayılmıştır. İslâm dünyasında en yaygın tarikatlardan biridir.[1]

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Hazret-i Mevlana, zülcenaheyndir. Yani hem Kādirî hem Nakşî tarîkat sahibi iken Nakşîlik tarîkatı onda daha galiptir. Üstadım bilakis Kādirî meşrebi ve Şazelî mesleği daha ziyade onda hükmediyor.

(Barla Lahikası)


Çok aziz ve sıddık, kahraman Sabri!

Cenab-ı Hak, Galib Bey gibi çok fedakârları İslâm ordusunda yetiştirsin. Bu zat garpta, aynı şarkta Hulusi Bey gibi imana hizmet ediyor. Tarîkat cihetiyle ehl-i imanı dalaletten çekmeye çalışıyor. Bu zat, eskiden beri Risale-i Nur’u görmeden Nur mesleğinde hareket etmeye çalışmış, sonra Nurlarla münasebeti kuvvetleştiği zaman, daha ziyade hizmet edebilir. Fakat Nur’un mesleği, hakikat ve sünnet-i seniye ve feraize dikkat ve büyük günahlardan çekinmek esastır; tarîkata ikinci, üçüncü derecede bakar. Galib kardeşimiz Alevîler içinde Kādirî, Şazelî, Rufaî tarîkatlarının bir hülâsasını sünnet-i seniye dairesinde Hulefa-yı Raşidîn, Aşere-i Mübeşşere’ye ilişmemek şartıyla muhabbet-i Âl-i Beyt dairesinde bir tarîkat dersi vermesini düşünüyor.

Hakikat namına ve imanı kurtarmak ve bid’alardan muhafaza etmek hesabına ehemmiyetli üç dört faydası var:

Birincisi: Alevîleri başka fena cereyanlara kaptırmamak ve müfrit Râfızîlik ve siyasî Bektaşîlikten bir derece muhafaza etmek için ehemmiyetli faydası var.

İkincisi: Hubb-u Ehl-i Beyt’i meslek yapan Alevîler ne kadar ifrat da etse Râfızî de olsa; zındıkaya, küfr-ü mutlaka girmez. Çünkü muhabbet-i Âl-i Beyt ruhunda esas oldukça, Peygamber ve Âl-i Beyt’in adâvetini tazammun eden küfr-ü mutlaka girmezler. İslâmiyet’e o muhabbet vasıtasıyla şiddetli bağlanıyorlar. Böylelerini daire-i sünnete tarîkat namına çekmek, büyük bir faydadır.

Hem bu zamanda, ehl-i imanın vahdetine çok zarar veren bazı siyasî cereyanlar Alevîlerin fıtrî fedakârlıklarından istifade edip kendilerine âlet etmemek için Nur dairesine çekmek büyük bir maslahattır. Madem Nur şakirdlerinin üstadı İmam-ı Ali’dir (ra) ve Nur’un mesleğinde hubb-u Âl-i Beyt esastır, elbette hakiki Alevîler kemal-i iştiyakla o daireye girmeleri gerektir.

Bu zaman, imanı kurtarmak zamanıdır. Seyr-ü sülûk-u kalbî ile tarîkat mesleğinde bu bid’alar zamanında çok müşkülat bulunduğundan, Nur dairesi hakikat mesleğinde gidip tarîkatların faydasını temin eder diye o kardeşimize ramazanını tebrik ve selâmımla beraber yazınız. O da bize dua etsin.

(Emirdağ Lahikası-1)

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Resimler/Fotoğraflar[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]

Kaynakça[değiştir]