Şahide Yüksel: Revizyonlar arasındaki fark
Değişiklik özeti yok |
|||
19. satır: | 19. satır: | ||
==Bediüzzaman Said Nursi ile Görüşmeleri== | ==Bediüzzaman Said Nursi ile Görüşmeleri== | ||
Bediüzzaman’ın bir talebesi Şahide hanımın kocası Abdurrahman Bey’in öğretmenlik yaptığı okula gelerek Üstad’ın kendisi ve Şâhide Hanımla görüşmek istediğini bildirir. Üstad’tan gelen bu haber üzerine, belirlenen günde Abdurrahman Bey ve eşi Şâhide Hanım, Eskişehir yolunda Bediüzzaman’ın gelmesini beklemeye başlarlar. Üstad’ın arabası gelir ve görüşürler. Şâhide Hanım bu görüşme sırasında Bediüzzaman Hazretlerinin elini öpmek ister, fakat Üstad müsaade etmez.<ref name='a' /> | Bediüzzaman’ın bir talebesi Şahide hanımın kocası Abdurrahman Bey’in öğretmenlik yaptığı okula gelerek Üstad’ın kendisi ve Şâhide Hanımla görüşmek istediğini bildirir. Üstad’tan gelen bu haber üzerine, belirlenen günde Abdurrahman Bey ve eşi Şâhide Hanım, Eskişehir yolunda Bediüzzaman’ın gelmesini beklemeye başlarlar. Üstad’ın arabası gelir ve görüşürler. Şâhide Hanım bu görüşme sırasında Bediüzzaman Hazretlerinin elini öpmek ister, fakat Üstad hanımlara el öptürmediği için müsaade etmez.<ref name='a' /> | ||
==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği== | ==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği== |
16.40, 18 Temmuz 2023 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
Şahide Yüksel Kastamonu'da Risale-i Nur ile tanışıp talebe olmuş ve Üstadın tabiriyle imana fedakârane hizmet etmiş bir hanımdır.[1] 26-27 yaşlarında Üstad hazretleri onu hanımlara iman hizmetine teşvik edince Kur'an okumayı ve Kur'an hattıyla okumayı-yazmayı öğrenir. Bolvadin'de evi hanımlar için bir ders merkezi olur.[2]
Şahsi Bilgiler[değiştir]
Diğer İsimleri:
Doğum Yeri ve Tarihi: Afyon, İscehisar, Selimiye köyü, 1921[2]
Vefat Yeri ve Tarihi: İstanbul, Suadiye, 5 Şubat 1984[2]
Kabrinin Yeri: Karacahmet Mezarlığı, İstanbul[2]
Risale-i Nur ile Nasıl Tanıştığı[değiştir]
Bediüzzaman Said Nursi ile Görüşmeleri[değiştir]
Bediüzzaman’ın bir talebesi Şahide hanımın kocası Abdurrahman Bey’in öğretmenlik yaptığı okula gelerek Üstad’ın kendisi ve Şâhide Hanımla görüşmek istediğini bildirir. Üstad’tan gelen bu haber üzerine, belirlenen günde Abdurrahman Bey ve eşi Şâhide Hanım, Eskişehir yolunda Bediüzzaman’ın gelmesini beklemeye başlarlar. Üstad’ın arabası gelir ve görüşürler. Şâhide Hanım bu görüşme sırasında Bediüzzaman Hazretlerinin elini öpmek ister, fakat Üstad hanımlara el öptürmediği için müsaade etmez.[2]
Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]
Hâfız Ali’nin mektubunda yazdığı Ümmühan ve Şahide değerinde, burada Risale-i Nur’a bütün kuvvetiyle çalışan çok hemşirelerimiz var. Mesela Âsiye, Saniye, Ulviye, Lütfiye, Aliye gibi Risale-i Nur’un şakirdleri, oradaki hemşirelerine ve kardeşlerine selâm ve dua ediyorlar.
İmana fedakârane hizmet eden bir hanımın manzumesidir
Risale-i Nur Müellifi Üstadım Hazretlerine!
Manevî Nur kılıncını almış eline
Vuruyor münafıkların baş ve beline
Her söylediği hikmet olan Üstadımın
Mevlam ilim vermiş o nur diline
Bu nasıl ateştir böyle yakıyor
Kavrulup dumanı göğe çıkıyor
İman, Kur’an dersi veren Üstadımın
Kaleminden âleme nurlar akıyor
İman yolunda canını feda eylemiş
Bu Şahide şimdiye dek neylemiş
Sahih olan hadîs ve işaretlerle
Resul onun geleceğini söylemiş
Talebelerine Üstad durmayın diyor
Münafık sözüne uymayın diyor
Fâni ile fena ile ilgisi yoktur
Bana fâni şeyler sormayın diyor
Şahide durma böyle
Hakk’ı her yerde söyle
Risale-i Nurlarla
İmana hizmet eyle
Nur definesi kazdır
Nurları okut yazdır
Vaktini boş geçirme
Çünkü ömür pek azdır
Okuduğun Nur olsun
Kalbine Nurlar dolsun
Nurları okumakla
İmanımız kurtulsun
Gözleri nur saçıyor
Kalplerde gül açıyor
Nur’un hakikatinden
Münafıklar kaçıyor
Kardeşler hep ağlıyor
Üstada bel bağlıyor
Nurlardaki hakikat
Derya gibi çağlıyor
Kalplerimiz hep uyur
Üstadım dua buyur
Ömrümüz tükenmeden
Bize imanı duyur
اَلْبَاقٖى هُوَ الْبَاقٖى
Nurcu hanımlar namına
çok kusurlu Şahide