Eyyüb (as): Revizyonlar arasındaki fark

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
Değişiklik özeti yok
Değişiklik özeti yok
1. satır: 1. satır:
[[Kategori:Peygamber]]
[[Kategori:Peygamber]]
[[Kategori:Şahıs]]
[[Kategori:Şahıs]]
[[Kategori:Eksik]]
''Eyyüb ile ilgili diğer maddeler için [[Eyyüb (Tavzih)]] sayfasına gidin''
''Eyyüb ile ilgili diğer maddeler için [[Eyyüb (Tavzih)]] sayfasına gidin''
'''Hz. Eyyüb (as)'''
Kur’ân-ı Kerîm’de adı geçen peygamberlerden biri.
Kur’ân-ı Kerîm’de Eyyûb’a vahiy gönderildiği (en-Nisâ 4/163), onun hidayete erdirildiği (el-En‘âm 6/84) bildirilmekte, ayrıca hastalığıyla ilgili olarak iki yerde ayrıntıya girilmeksizin özellikle olayın taşıdığı dinî ve ahlâkî mesajı kapsayan bilgiler verilmektedir. İlkine göre Eyyûb rabbine, “Bu dert bana dokundu, sen merhametlilerin en merhametlisisin” diye niyaz etmiş, bunun üzerine Allah da onun duasını kabul ederek başına gelen felâketi kaldırmış, kendi tarafından bir rahmet ve ibadet edenler için bir ibret olmak üzere ona ailesini ve onlarla beraber bir mislini vermiştir (el-Enbiyâ 21/83-84). Diğer açıklama ise şöyledir: “Kulumuz Eyyûb’u da an. O rabbine, şeytan gerçekten bana bir yorgunluk ve eziyet verdi, diye seslenmişti. Ayağını -yere- vur! İşte yıkanılacak ve içilecek soğuk bir su -dedik-. Bizden bir rahmet ve aklıselim sahiplerine bir ibret olmak üzere ona hem ailesini hem de onlarla beraber bir mislini armağan ettik. Eline bir demet buğday sapı al, onunla -bir hatasından dolayı dövmeye yemin ettiğin karına- vur da yeminini yerine getir -dedik-. Gerçekten biz onu sabreden bir kul bulmuştuk. Ne güzel kuldu o! Daima Allah’a yönelirdi” (Sâd 38/41-44).
tefsir ve kısas-ı enbiyâ kitaplarında Şam bölgesinde yaşadığını, çok geniş bir araziye sahip bulunduğunu, bu arazisinde 500 çift öküzü, 500 kölesi, 500 dişi eşeği, çok sayıda deve, sığır ve atı olduğunu kaydederler
Eyyûb baba tarafından Hz. İshak’ın, anne tarafından Hz. Lût’un soyundandır
İblisin onu saptırmak için gösterdiği çaba, malını mülkünü ve ailesini kaybetmesi, ağır ve tiksindirici bir hastalığa yakalanması, uzun süre sabır ve metanet göstermesi, eşinin kendisini isyana teşviki, nihayet hastalığından şikâyet etmesi
sabır kahramanı
<ref name='a'>https://islamansiklopedisi.org.tr/eyyub</ref>
Akşam yatsı arası evrad
==Bilgiler==
'''Diğer İsimleri:''' Job (İncil'de), Eyüp (halk arasında)
'''Doğum Yeri ve Tarihi:'''
'''Annesi:'''
'''Babası:''' 
'''Kardeşleri:'''
'''Soyu''':
'''Vefat Yeri ve Tarihi:'''
'''Kabrinin Yeri:''' Diyarbakır'ın Eğil ilçesinde Elyesa Peygamber ile Makam Dağı'ndaki türbede (Türbe daha önce yakınlarda başka bir yerdeyken baraj gölü altında kalacak olması nedeniyle Eylül 1995'te bugünkü yerine taşınmıştır)
'''Harita Konumu:''' [https://maps.app.goo.gl/9rczELzbDk4HCVuM8]
'''Hanımları:'''
'''Çocukları:'''
'''Peygamberlikle Görevlendirildiği Yer ve Tarih:''' MÖ 597 civarı Bâbil Kralı Buhtunnasr dönemi<ref name='a' />
'''Peygamber Olarak Gönderildiği Kavim:''' İsrailoğulları
==Kur'an'da İsminin Geçtiği Yerler==
[[:Kategori:Eyyüb Peygamberin (AS) İsmi Geçen Ayetler|Eyyüb Peygamberin (AS) İsmi Geçen Ayetler]]
==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği==
İkinci Lem’a
[[Risale:2. Lem'a (Ayet-Hadis Mealleri)#1|{{Arabi|بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ}}]]
[[Enbiya 83|{{Arabi|اِذْ نَادٰى رَبَّهُٓ اَنّٖى مَسَّنِىَ الضُّرُّ وَاَنْتَ اَرْحَمُ الرَّاحِمٖينَ}}]]
Sabır kahramanı [[Eyyüb (as)|Hazret-i Eyyüb]] aleyhisselâmın şu münâcatı hem mücerreb hem tesirlidir. Fakat âyetten iktibas suretinde bizler münâcatımızda [[Risale:2. Lem'a (Ayet-Hadis Mealleri)#2|{{Arabi|رَبِّ اِنّٖى مَسَّنِىَ الضُّرُّ وَاَنْتَ اَرْحَمُ الرَّاحِمٖينَ}}]] demeliyiz. Hazret-i Eyyüb aleyhisselâmın meşhur kıssasının hülâsası şudur ki:
Pek çok yara bere içinde epey müddet kaldığı halde, o hastalığın azîm mükâfatını düşünerek kemal-i sabırla tahammül edip kalmış. Sonra yaralarından tevellüd eden kurtlar, kalbine ve diline iliştiği zaman, zikir ve marifet-i İlahiyenin mahalleri olan kalp ve lisanına iliştikleri için o vazife-i ubudiyete halel gelir düşüncesiyle kendi istirahati için değil belki ubudiyet-i İlahiye için demiş: “Yâ Rab! Zarar bana dokundu, lisanen zikrime ve kalben ubudiyetime halel veriyor.” diye münâcat edip Cenab-ı Hak o hâlis ve safi, garazsız, lillah için o münâcatı gayet hârika bir surette kabul etmiş. Kemal-i âfiyetini ihsan edip enva-ı merhametine mazhar eylemiş. İşte bu Lem’a’da beş nükte var.
Birinci Nükte
Hazret-i Eyyüb aleyhisselâmın zahirî yara hastalıklarının mukabili, bizim bâtınî ve ruhî ve kalbî hastalıklarımız vardır. İç dışa, dış içe bir çevrilsek, Hazret-i Eyyüb’den daha ziyade yaralı ve hastalıklı görüneceğiz. Çünkü işlediğimiz her bir günah, kafamıza giren her bir şüphe, kalp ve ruhumuza yaralar açar. Hazret-i Eyyüb aleyhisselâmın yaraları, kısacık hayat-ı dünyeviyesini tehdit ediyordu. Bizim manevî yaralarımız, pek uzun olan hayat-ı ebediyemizi tehdit ediyor. O münâcat-ı Eyyübiyeye, o Hazretten bin defa daha ziyade muhtacız.
Bâhusus nasıl ki o Hazretin yaralarından neş’et eden [[Larva|kurtlar]], kalp ve lisanına ilişmişler; öyle de bizleri, günahlardan gelen yaralar ve yaralardan hasıl olan vesveseler, şüpheler (neûzü billah) mahall-i iman olan bâtın-ı kalbe ilişip imanı zedeler ve imanın tercümanı olan lisanın zevk-i ruhanîsine ilişip zikirden nefretkârane uzaklaştırarak susturuyorlar.
Evet, günah kalbe işleyip siyahlandıra siyahlandıra tâ nur-u imanı çıkarıncaya kadar katılaştırıyor. Her bir günah içinde küfre gidecek bir yol var. O günah istiğfar ile çabuk imha edilmezse [[Larva|kurt]] değil belki küçük bir manevî yılan olarak kalbi ısırıyor.
Mesela, utandıracak bir günahı gizli işleyen bir adam, başkasının ıttılaından çok hicab ettiği zaman, melaike ve ruhaniyatın vücudu ona çok ağır geliyor. Küçük bir emare ile onları inkâr etmek arzu ediyor.
Hem mesela, cehennem azabını intac eden büyük bir günahı işleyen bir adam, cehennemin tehdidatını işittikçe istiğfar ile ona karşı siper almazsa bütün ruhuyla cehennemin ademini arzu ettiğinden, küçük bir emare ve bir şüphe, cehennemin inkârına cesaret veriyor.
Hem mesela, farz namazını kılmayan ve vazife-i ubudiyeti yerine getirmeyen bir adamın küçük bir âmirinden küçük bir vazifesizlik yüzünden aldığı tekdirden müteessir olan o adam, Sultan-ı ezel ve ebed’in mükerrer emirlerine karşı farzında yaptığı bir tembellik, büyük bir sıkıntı veriyor ve o sıkıntıdan arzu ediyor ve manen diyor ki: “Keşke o vazife-i ubudiyeti bulunmasa idi.” Ve bu arzudan bir manevî adâvet-i İlahiyeyi işmam eden bir inkâr arzusu uyanır. Bir şüphe, vücud-u İlahiyeye dair kalbe gelse kat’î bir delil gibi ona yapışmaya meyleder. Büyük bir helâket kapısı ona açılır. O bedbaht bilmiyor ki inkâr vasıtasıyla, gayet cüz’î bir sıkıntı vazife-i ubudiyetten gelmeye mukabil, inkârda milyonlar ile o sıkıntıdan daha müthiş manevî sıkıntılara kendini hedef eder. [[Sinek|Sineğin]] ısırmasından kaçıp yılanın ısırmasını kabul eder. Ve hâkeza… Bu üç misale kıyas edilsin ki [[Mutaffifin 14|{{Arabi|بَلْ رَانَ عَلٰى قُلُوبِهِمْ}}]] sırrı anlaşılsın.
...
[[Eyyüb (as)|Hazret-i Eyyüb]] aleyhisselâm münâcatında istirahat-i nefsi için dua etmemiş, belki zikr-i lisanî ve tefekkür-ü kalbîye mani olduğu zaman ubudiyet için şifa talep eylemiş. Biz, o münâcat ile –birinci maksadımız– günahlardan gelen manevî, ruhî yaralarımızın şifasını niyet etmeliyiz. Maddî hastalıklar için ubudiyete mani olduğu zaman iltica edebiliriz. Fakat muterizane, müştekiyane bir surette değil belki mütezellilane ve istimdadkârane iltica edilmeli.
([[Risale:2._Lem%27a|2. Lema]])
----
([[Risale:Yirmi_Yedinci_Mektup%27un_Üçüncü_Zeyli_(Barla)#Ahmed_Galib’in_Sözler_hakkında_bir_fıkrasıdır|Barla L.]])
==Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler==
==İlgili Resimler/Fotoğraflar==
[[Dosya:Zülkifl kabir.jpg]]
==İlgili Maddeler==
* [[Elyesa (as)|Hz. Elyesa (as)]]: Hz. Zülkifl, bir görüşe göre Elyesa' peygamberin halefidir.
* [[Sabır]]: Hz. Eyyüp (as) sabır kahramanıdır.
==Kaynakça==

07.30, 1 Haziran 2024 tarihindeki hâli

Eyyüb ile ilgili diğer maddeler için Eyyüb (Tavzih) sayfasına gidin

Hz. Eyyüb (as)

Kur’ân-ı Kerîm’de adı geçen peygamberlerden biri. Kur’ân-ı Kerîm’de Eyyûb’a vahiy gönderildiği (en-Nisâ 4/163), onun hidayete erdirildiği (el-En‘âm 6/84) bildirilmekte, ayrıca hastalığıyla ilgili olarak iki yerde ayrıntıya girilmeksizin özellikle olayın taşıdığı dinî ve ahlâkî mesajı kapsayan bilgiler verilmektedir. İlkine göre Eyyûb rabbine, “Bu dert bana dokundu, sen merhametlilerin en merhametlisisin” diye niyaz etmiş, bunun üzerine Allah da onun duasını kabul ederek başına gelen felâketi kaldırmış, kendi tarafından bir rahmet ve ibadet edenler için bir ibret olmak üzere ona ailesini ve onlarla beraber bir mislini vermiştir (el-Enbiyâ 21/83-84). Diğer açıklama ise şöyledir: “Kulumuz Eyyûb’u da an. O rabbine, şeytan gerçekten bana bir yorgunluk ve eziyet verdi, diye seslenmişti. Ayağını -yere- vur! İşte yıkanılacak ve içilecek soğuk bir su -dedik-. Bizden bir rahmet ve aklıselim sahiplerine bir ibret olmak üzere ona hem ailesini hem de onlarla beraber bir mislini armağan ettik. Eline bir demet buğday sapı al, onunla -bir hatasından dolayı dövmeye yemin ettiğin karına- vur da yeminini yerine getir -dedik-. Gerçekten biz onu sabreden bir kul bulmuştuk. Ne güzel kuldu o! Daima Allah’a yönelirdi” (Sâd 38/41-44). tefsir ve kısas-ı enbiyâ kitaplarında Şam bölgesinde yaşadığını, çok geniş bir araziye sahip bulunduğunu, bu arazisinde 500 çift öküzü, 500 kölesi, 500 dişi eşeği, çok sayıda deve, sığır ve atı olduğunu kaydederler Eyyûb baba tarafından Hz. İshak’ın, anne tarafından Hz. Lût’un soyundandır İblisin onu saptırmak için gösterdiği çaba, malını mülkünü ve ailesini kaybetmesi, ağır ve tiksindirici bir hastalığa yakalanması, uzun süre sabır ve metanet göstermesi, eşinin kendisini isyana teşviki, nihayet hastalığından şikâyet etmesi sabır kahramanı

[1]

Akşam yatsı arası evrad

Bilgiler[değiştir]

Diğer İsimleri: Job (İncil'de), Eyüp (halk arasında)

Doğum Yeri ve Tarihi:

Annesi:

Babası:

Kardeşleri:

Soyu:

Vefat Yeri ve Tarihi:

Kabrinin Yeri: Diyarbakır'ın Eğil ilçesinde Elyesa Peygamber ile Makam Dağı'ndaki türbede (Türbe daha önce yakınlarda başka bir yerdeyken baraj gölü altında kalacak olması nedeniyle Eylül 1995'te bugünkü yerine taşınmıştır)

Harita Konumu: [1]

Hanımları:

Çocukları:

Peygamberlikle Görevlendirildiği Yer ve Tarih: MÖ 597 civarı Bâbil Kralı Buhtunnasr dönemi[1]

Peygamber Olarak Gönderildiği Kavim: İsrailoğulları

Kur'an'da İsminin Geçtiği Yerler[değiştir]

Eyyüb Peygamberin (AS) İsmi Geçen Ayetler

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

İkinci Lem’a

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ

اِذْ نَادٰى رَبَّهُٓ اَنّٖى مَسَّنِىَ الضُّرُّ وَاَنْتَ اَرْحَمُ الرَّاحِمٖينَ

Sabır kahramanı Hazret-i Eyyüb aleyhisselâmın şu münâcatı hem mücerreb hem tesirlidir. Fakat âyetten iktibas suretinde bizler münâcatımızda رَبِّ اِنّٖى مَسَّنِىَ الضُّرُّ وَاَنْتَ اَرْحَمُ الرَّاحِمٖينَ demeliyiz. Hazret-i Eyyüb aleyhisselâmın meşhur kıssasının hülâsası şudur ki:

Pek çok yara bere içinde epey müddet kaldığı halde, o hastalığın azîm mükâfatını düşünerek kemal-i sabırla tahammül edip kalmış. Sonra yaralarından tevellüd eden kurtlar, kalbine ve diline iliştiği zaman, zikir ve marifet-i İlahiyenin mahalleri olan kalp ve lisanına iliştikleri için o vazife-i ubudiyete halel gelir düşüncesiyle kendi istirahati için değil belki ubudiyet-i İlahiye için demiş: “Yâ Rab! Zarar bana dokundu, lisanen zikrime ve kalben ubudiyetime halel veriyor.” diye münâcat edip Cenab-ı Hak o hâlis ve safi, garazsız, lillah için o münâcatı gayet hârika bir surette kabul etmiş. Kemal-i âfiyetini ihsan edip enva-ı merhametine mazhar eylemiş. İşte bu Lem’a’da beş nükte var.

Birinci Nükte

Hazret-i Eyyüb aleyhisselâmın zahirî yara hastalıklarının mukabili, bizim bâtınî ve ruhî ve kalbî hastalıklarımız vardır. İç dışa, dış içe bir çevrilsek, Hazret-i Eyyüb’den daha ziyade yaralı ve hastalıklı görüneceğiz. Çünkü işlediğimiz her bir günah, kafamıza giren her bir şüphe, kalp ve ruhumuza yaralar açar. Hazret-i Eyyüb aleyhisselâmın yaraları, kısacık hayat-ı dünyeviyesini tehdit ediyordu. Bizim manevî yaralarımız, pek uzun olan hayat-ı ebediyemizi tehdit ediyor. O münâcat-ı Eyyübiyeye, o Hazretten bin defa daha ziyade muhtacız.

Bâhusus nasıl ki o Hazretin yaralarından neş’et eden kurtlar, kalp ve lisanına ilişmişler; öyle de bizleri, günahlardan gelen yaralar ve yaralardan hasıl olan vesveseler, şüpheler (neûzü billah) mahall-i iman olan bâtın-ı kalbe ilişip imanı zedeler ve imanın tercümanı olan lisanın zevk-i ruhanîsine ilişip zikirden nefretkârane uzaklaştırarak susturuyorlar.

Evet, günah kalbe işleyip siyahlandıra siyahlandıra tâ nur-u imanı çıkarıncaya kadar katılaştırıyor. Her bir günah içinde küfre gidecek bir yol var. O günah istiğfar ile çabuk imha edilmezse kurt değil belki küçük bir manevî yılan olarak kalbi ısırıyor.

Mesela, utandıracak bir günahı gizli işleyen bir adam, başkasının ıttılaından çok hicab ettiği zaman, melaike ve ruhaniyatın vücudu ona çok ağır geliyor. Küçük bir emare ile onları inkâr etmek arzu ediyor.

Hem mesela, cehennem azabını intac eden büyük bir günahı işleyen bir adam, cehennemin tehdidatını işittikçe istiğfar ile ona karşı siper almazsa bütün ruhuyla cehennemin ademini arzu ettiğinden, küçük bir emare ve bir şüphe, cehennemin inkârına cesaret veriyor.

Hem mesela, farz namazını kılmayan ve vazife-i ubudiyeti yerine getirmeyen bir adamın küçük bir âmirinden küçük bir vazifesizlik yüzünden aldığı tekdirden müteessir olan o adam, Sultan-ı ezel ve ebed’in mükerrer emirlerine karşı farzında yaptığı bir tembellik, büyük bir sıkıntı veriyor ve o sıkıntıdan arzu ediyor ve manen diyor ki: “Keşke o vazife-i ubudiyeti bulunmasa idi.” Ve bu arzudan bir manevî adâvet-i İlahiyeyi işmam eden bir inkâr arzusu uyanır. Bir şüphe, vücud-u İlahiyeye dair kalbe gelse kat’î bir delil gibi ona yapışmaya meyleder. Büyük bir helâket kapısı ona açılır. O bedbaht bilmiyor ki inkâr vasıtasıyla, gayet cüz’î bir sıkıntı vazife-i ubudiyetten gelmeye mukabil, inkârda milyonlar ile o sıkıntıdan daha müthiş manevî sıkıntılara kendini hedef eder. Sineğin ısırmasından kaçıp yılanın ısırmasını kabul eder. Ve hâkeza… Bu üç misale kıyas edilsin ki بَلْ رَانَ عَلٰى قُلُوبِهِمْ sırrı anlaşılsın.

...

Hazret-i Eyyüb aleyhisselâm münâcatında istirahat-i nefsi için dua etmemiş, belki zikr-i lisanî ve tefekkür-ü kalbîye mani olduğu zaman ubudiyet için şifa talep eylemiş. Biz, o münâcat ile –birinci maksadımız– günahlardan gelen manevî, ruhî yaralarımızın şifasını niyet etmeliyiz. Maddî hastalıklar için ubudiyete mani olduğu zaman iltica edebiliriz. Fakat muterizane, müştekiyane bir surette değil belki mütezellilane ve istimdadkârane iltica edilmeli.

(2. Lema)



(Barla L.)

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Resimler/Fotoğraflar[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]

  • Hz. Elyesa (as): Hz. Zülkifl, bir görüşe göre Elyesa' peygamberin halefidir.
  • Sabır: Hz. Eyyüp (as) sabır kahramanıdır.

Kaynakça[değiştir]