Maide 19: Revizyonlar arasındaki fark
Değişiklik özeti yok |
Değişiklik özeti yok |
||
(Aynı kullanıcının aradaki bir diğer değişikliği gösterilmiyor) | |||
5. satır: | 5. satır: | ||
[[Kategori:Sözler'de Geçen Ayetler]] | [[Kategori:Sözler'de Geçen Ayetler]] | ||
[[Kategori:25. Söz'de Geçen Ayetler]] | [[Kategori:25. Söz'de Geçen Ayetler]] | ||
[''Önceki Ayet: [[Maide 18]] ← [[Kuran:Maide|Maide Suresi]] → [[Maide 20]]: Sonraki Ayet'' | [[Kategori:Maide Suresinin Risale-i Nur'da Geçen Ayetleri]] | ||
''Önceki Ayet: [[Maide 18]] ← [[Kuran:Maide|Maide Suresi]] → [[Maide 20]]: Sonraki Ayet'' | |||
[[Dosya:Maide 19.png]] | [[Dosya:Maide 19.png]] |
17.46, 13 Ağustos 2024 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
Önceki Ayet: Maide 18 ← Maide Suresi → Maide 20: Sonraki Ayet
Meali: 19- Ey ehl-i kitap! Peygamberlerin arası kesildiği bir sırada size elçimiz geldi. Gerçekleri size açıklıyor ki (kıyamette): "Bize bir müjdeleyici ve uyarıcı gelmedi" demiyesiniz. İşte size müjdeleyici ve uyarıcı gelmiştir. Allah her şeye hakkıyle kadirdir.
Kur'an'daki Yeri: 6. Cüz, 110. Sayfa
Tilavet Notları:
Diğer Notlar:
Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]
Kur’an’ın şebabetidir. Her asırda taze nâzil oluyor gibi tazeliğini, gençliğini muhafaza ediyor.
Evet Kur’an, bir hutbe-i ezeliye olarak umum asırlardaki umum tabakat-ı beşeriyeye birden hitap ettiği için öyle daimî bir şebabeti bulunmak lâzımdır. Hem de öyle görülmüş ve görünüyor. Hattâ efkârca muhtelif ve istidatça mütebayin asırlardan her asra göre güya o asra mahsus gibi bakar, baktırır ve ders verir. Beşerin âsâr ve kanunları, beşer gibi ihtiyar oluyor, değişiyor, tebdil ediliyor. Fakat Kur’an’ın hükümleri ve kanunları, o kadar sabit ve râsihtir ki asırlar geçtikçe daha ziyade kuvvetini gösteriyor.
Evet, en ziyade kendine güvenen ve Kur’an’ın sözlerine karşı kulağını kapayan şu asr-ı hazır ve şu asrın ehl-i kitap insanları Kur’an’ın يَٓا اَهْلَ الْكِتَابِ يَٓا اَهْلَ الْكِتَابِ hitab-ı mürşidanesine o kadar muhtaçtır ki güya o hitap doğrudan doğruya şu asra müteveccihtir ve يَا اَهْلَ الْكِتَابِ lafzı يَا اَهْلَ الْمَكْتَبِ manasını dahi tazammun eder. Bütün şiddetiyle, bütün tazeliğiyle, bütün şebabetiyle يَٓا اَهْلَ الْكِتَابِ تَعَالَوْا اِلٰى كَلِمَةٍ سَوَٓاءٍ بَيْنَنَا وَ بَيْنَكُمْ sayhasını âlemin aktarına savuruyor.
(25. Söz)