Ğaşiye 20: Revizyonlar arasındaki fark
Değişiklik özeti yok |
Değişiklik özeti yok |
||
1. satır: | 1. satır: | ||
[[Kategori:Ğaşiye Suresi]] | [[Kategori:Ğaşiye Suresi]] | ||
[[Kategori:Asar-ı Bediyye'de Geçen Ayetler]] | |||
[[Kategori:Risale-i Nur'da Geçen Ayetler]] | |||
[[Kategori:Hizb-ül Kur'an Ayetleri]] | [[Kategori:Hizb-ül Kur'an Ayetleri]] | ||
[[Kategori:Ğaşiye Suresindeki Hizb-ül Kur'an Ayetleri]] | [[Kategori:Ğaşiye Suresindeki Hizb-ül Kur'an Ayetleri]] | ||
21. satır: | 23. satır: | ||
==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği== | ==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği== | ||
Sevr ve Hut ve Kaf Dağı ve Sedd-i Zülkarneyn ve cibalin evtadiyetleri ve yer altında Cehennem'in yerini tayin etmek ve [[Naziat 30|{{Arabi|دَحٰيهَا}}]] ve [[Ğaşiye 20|{{Arabi|ﺳُﻄِﺤَﺖْ}}]] ve [[Yasin 38|{{Arabi|اَلشَّمْسُ تَجْرٖى لِمُسْتَقَرٍ}}]] ve [[Nur 43|{{Arabi|يُنَزِّلُ مِنَ السَّمَٓاءِ مِنْ جِبَالٍ فٖيهَا مِنْ بَرَدٍ}}]] gibi mesaildir; hakikatlerini beyan edeceğim. Tâ, dinin düşmanlarının gözleri kapatılsın ve dostlarının gözleri dahi açılsın. İşte başlıyorum: | |||
... | |||
Kur'an'da zikrolunan: [[Naziat 30|{{Arabi|ﺩَﺣَﻴﻬَﺎ}}]] ve [[Ğaşiye 20|{{Arabi|ﺳُﻄِﺤَﺖْ}}]] ve [[Zariyat 48|{{Arabi|ﻓُﺮِّﺷَﺖْ}}]] ve [[Kehf 86|{{Arabi|ﺗَﻐْﺮُﺏُ ﻓِﻰ ﻋَﻴْﻦٍ ﺣَﻤِﺌَﺔٍ}}]] ve emsalleri gibi; bazı ehl-i zahir tağlit-ı ezhan için, onlar ile temessük ederler. | |||
Lâkin müdafaaya biz muhtaç değiliz. Zîrâ müfessirîn-i izam, âyâtın zamairindeki serairleri izhar eylemişlerdir. Bize hacet bırakmamışlar, fakat bir ders-i ibret vermişler ve sermeşk yazmışlar. [[Risale:Asar-ı Bediiyye (Ayet-Hadis Mealleri)#123|{{Arabi|وَلٰكِنْ بَكَوْا قَبْلٖى فَهَيَّجُوا لِىَ الْبُكَٓاءَ وَ هَيْهَاتَ ذُو رَحْمٍ يَرُقُّ لِبُكَٓائٖى}}]] | |||
Malûmdur: | |||
Malûmu i'lam, bahusus müşahed olursa, abestir. Demek içinde bir nokta-i garabet lâzımdır, tâ onu abesiyetten çıkarsın. Eğer denilse: "Bakınız! nasıl arz küreviyetiyle beraber musattaha ve size mehd olmuştur, denizin tasallutundan kurtulmuş. Veyahut nasıl şems, istikrârla beraber tanzim-i maişetiniz için cereyan ediyor. Veyahut nasıl binler sene ile uzak olan şems, ayn-ı hami'ede gurub ediyor." Maânî-i âyât kinayetten sarahate çıkmış oluyor... Evet şu garabet noktaları, belâgat nükteleridir. | |||
([[Risale:Muhakemat_(Asar-ı_Bediiyye)#Hâtimenin_Hâtimesi|Muhakemat]]) | |||
==Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler== | ==Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler== | ||
==İlgili Maddeler== | ==İlgili Maddeler== |
17.43, 14 Temmuz 2024 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
Önceki Ayet: Ğaşiye 19 ← Ğaşiye Suresi → Ğaşiye 21: Sonraki Ayet
Meali: 17-18-19-20- (İnsanlar) devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yeryüzünün nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı?
Kur'an'daki Yeri: 30. Cüz, 592. Sayfa
Tilavet Notları:
Diğer Notlar:
Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]
Sevr ve Hut ve Kaf Dağı ve Sedd-i Zülkarneyn ve cibalin evtadiyetleri ve yer altında Cehennem'in yerini tayin etmek ve دَحٰيهَا ve ﺳُﻄِﺤَﺖْ ve اَلشَّمْسُ تَجْرٖى لِمُسْتَقَرٍ ve يُنَزِّلُ مِنَ السَّمَٓاءِ مِنْ جِبَالٍ فٖيهَا مِنْ بَرَدٍ gibi mesaildir; hakikatlerini beyan edeceğim. Tâ, dinin düşmanlarının gözleri kapatılsın ve dostlarının gözleri dahi açılsın. İşte başlıyorum:
...
Kur'an'da zikrolunan: ﺩَﺣَﻴﻬَﺎ ve ﺳُﻄِﺤَﺖْ ve ﻓُﺮِّﺷَﺖْ ve ﺗَﻐْﺮُﺏُ ﻓِﻰ ﻋَﻴْﻦٍ ﺣَﻤِﺌَﺔٍ ve emsalleri gibi; bazı ehl-i zahir tağlit-ı ezhan için, onlar ile temessük ederler.
Lâkin müdafaaya biz muhtaç değiliz. Zîrâ müfessirîn-i izam, âyâtın zamairindeki serairleri izhar eylemişlerdir. Bize hacet bırakmamışlar, fakat bir ders-i ibret vermişler ve sermeşk yazmışlar. وَلٰكِنْ بَكَوْا قَبْلٖى فَهَيَّجُوا لِىَ الْبُكَٓاءَ وَ هَيْهَاتَ ذُو رَحْمٍ يَرُقُّ لِبُكَٓائٖى
Malûmdur:
Malûmu i'lam, bahusus müşahed olursa, abestir. Demek içinde bir nokta-i garabet lâzımdır, tâ onu abesiyetten çıkarsın. Eğer denilse: "Bakınız! nasıl arz küreviyetiyle beraber musattaha ve size mehd olmuştur, denizin tasallutundan kurtulmuş. Veyahut nasıl şems, istikrârla beraber tanzim-i maişetiniz için cereyan ediyor. Veyahut nasıl binler sene ile uzak olan şems, ayn-ı hami'ede gurub ediyor." Maânî-i âyât kinayetten sarahate çıkmış oluyor... Evet şu garabet noktaları, belâgat nükteleridir.