Hadid 20: Revizyonlar arasındaki fark

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
Değişiklik özeti yok
Değişiklik özeti yok
 
(Aynı kullanıcının aradaki diğer 3 değişikliği gösterilmiyor)
1. satır: 1. satır:
[[Kategori:Hadid Suresi]]
[[Kategori:Hadid Suresi]]
[[Kategori:Kur'an'da Geçen Temsiller]]
[[Kategori:Hizb-ül Kur'an Ayetleri]]
[[Kategori:Hizb-ül Kur'an Ayetleri]]
[[Kategori:Hadid Suresindeki Hizb-ül Kur'an Ayetleri]]
[[Kategori:Hadid Suresindeki Hizb-ül Kur'an Ayetleri]]
[[Kategori:İşarat-ül İ'caz'da Geçen Ayetler]]
[[Kategori:Risale-i Nur'da Geçen Ayetler]]
[[Kategori:Dünya Hayatı Oyun, Eğlence ve Aldatmacadan İbarettir Ayetleri]]
''Önceki Ayet: [[Hadid 19]] ← [[Kuran:Hadid|Hadid Suresi]] → [[Hadid 21]]: Sonraki Ayet''
''Önceki Ayet: [[Hadid 19]] ← [[Kuran:Hadid|Hadid Suresi]] → [[Hadid 21]]: Sonraki Ayet''


17. satır: 21. satır:


==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği==
==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği==
''[[:Kategori:Dünya Hayatı Oyun, Eğlence ve Aldatmacadan İbarettir Ayetleri|Dünya Hayatı Oyun, Eğlence ve Aldatmacadan İbarettir Ayetleri kategorisine bakın''
Ve Kur'anın Temsil Yoluyla Dünya Nimetlerini Tavsif Ederken Va'z ü Nasihat Örneği
13-
[[Hadid 20|{{Arabi|كَمَثَلِ غَيْثٍ اَعْجَبَ الْكُفَّارَ نَبَاتُهُ ثُمَّ يَهِيجُ فَتَرَاهُ مُصْفَرًّا ثُمَّ يَكُونُ حُطٰمًا}}]]
Hadid, 57/20
14-
[[Zümer 21|{{Arabi|اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللَّهَ اَنْزَلَ مِنَ السَّمَٓاءِ مَٓاءً فَسَلَكَهُ يَنَبِيعَ فِيْ لْاَرْضِ ثُمَّ يُخْرِجُ بِهِ زَرْعًا مُخْتَلِفًا اَلْوَانُهُ}}]]
Zümer, 39/21
15-
[[Ahzab 72|{{Arabi|اِنَّا عَرَضْنَا لْاَمَانَةَ عَلَي السَّمٰوٰاتِ وَ لْاَرْضِ وَالْجِبَلِ فَاَبَيْنَ اَنْ يَحْمِلْنَهَا وَاَشْفَقْنَ مِنْهَا وَحَمَلَهَا الْاِنْسَنُ اِنَّهُ كَانَ ظَلُومًا جَهُولًا}}]]
Ahzab, 33/72
16-
[[Haşir 21|{{Arabi|لَوْ اَنْزَلْنَ هٰذَا الْقُرْئَانَ عَليٰ جَبَلٍ لَرَاَيْتَهُ خٰشِعًا مُتَصَدِّعًا مِنْ خَشْيَةِ اللَّهِ وَتِلْكَ لْاَمْثٰلُ نَضْرِبُهَا لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ}}]]
Haşir, 59/21
17-
[[Müddessir 49|{{Arabi|فَمَا لَهُمْ عَنِ التَّذْكِرَةِ مُعْرِضِينَ}}]]
[[Müddessir 50|{{Arabi|كَاَنَّهُمْ حُمُرٌ مُسْتَنْفِرَةٌ}}]]
[[Müddessir 51|{{Arabi|فَرَّتْ مِنْ قَسْوَرَةٍ}}]]
Müdessir, 79/49, 50, 51
18-
[[Bakara 261|{{Arabi|وَمَثَلُ الَّذِينَ يُنْفِقُونَ اَمْوَالَهُمْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ كَمَثَلِ حَبَّةٍ اَنْبَتَتْ سَبْعَ سَنَابِلَ فِي كُلِّ سُنْبُلَةٍ مِاءَةُ حَبَّةٍ}}]]
Bakara, 2/261
19-
[[Bakara 265|{{Arabi|كَمَثَلِ جَنَّةٍ بِرَبْوَةٍ اَصَابَهَا وَابِلٌ فَآتَتْ اُكُلَهَا ضِعْفَيْنِ فَاِنْ لَمْ يُصِبْهَا وَابِلٌ فَطَلٌّ}}]]
Bakara, 2/265
Kısacık birer mealleri
13- [... Dünya hayatında mal ve evladın meseli; bir yağmur gelir, yerdeki bitkiler onunla yeşerdiğinde, ziraatçıların ziyadesiyle hoşlarına gider. Amma sonra, o nebatlar kurumaya ve büzüşmeye yüz tutarak sarardığını; daha sonra da, sap ve kuru çöpler halını aldığını görürsün.]
14- [Görmez misin ki, Cenab-ı Hak teala gökten bir su inzal eyliyor ki, onu pınarların anbar ve menba'larına yürüterek doldurdu. Sonra da o su ile, renkleri muhtelif bir çok bitkileri yerden, topraktan çıkarttı...]
15- [Muhakkak ki biz Allahü teala emanet-i kübrayı göklere, yere ve dağlara arzeyledik... Amma onlar bu emaneti yüklenmeyi ve onun mükellefiyetini ağır buldular, korkarak çekindiler ve alamadılar. Lâkin insan ise, onu aldı ve yüklendi. Muhakkak ki bu insan -nefs-i emmmaresi cihetiyle- pek zâlim ve çok cahildir.]
16- [Eğer biz Allahü teala şu Kuranı bir dağa inzal eylemiş olsaydık, o dağı sen, Allahın havf ve haşyetinden paramparça olarak yukarıdan aşağılara süratle akıp geldiğini görecektin. İşte, biz Allahü teala şu darb-ı meselleri insanlar için getiriyoruz, ola ki tefekkür edip ibret alalar.]
17- [Hak ve hakikatı dinlemeyen şu adamlara bak ki; kendilerine nasihat yoluyla hakikati ihtardan nasıl da yüz çeviriyorlar. Öyle ki adeta, yabani eşeklerdir de, arslanlardan ürküp kaçıyorlar gibidir.]
18- [Mallarını fisebilillah infak edenlerin meseli şuna benzer ki: Bir habbe tohum, toprağa ekildiğinde yedi tane sünbül verir. Her sünbülde yüz dane habbe bulunan misale benzer]
19- [.... ve mallarını Allah rızalığı yolunda infak edenlerin meseli de; bir bahçesi olan birisinin o bahçesine kuvvetli bir yağmur isabet etmişte bol bol semere ve meyveler vermiş... Şayet ona yağmur vurmasa da, gece de nem halinde teşekkül eden "kırağı" vuracak...]
([[Risale:Bakara_17-18:_Münafıklar_Hakkında_Ateş_Temsili_(İ.İ._Badıllı)#Ve_Kur'anın_Temsil_Yoluyla_Dünya_Nimetlerini_Tavsif_Ederken_Va'z_ü_Nasihat_Örneği|İşaratül İ'caz (Badıllı)]])


==Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler==
==Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler==


==İlgili Maddeler==
==İlgili Maddeler==

21.32, 16 Ağustos 2024 itibarı ile sayfanın şu anki hâli

Önceki Ayet: Hadid 19Hadid SuresiHadid 21: Sonraki Ayet

Meali: 20- Bilin ki dünya hayatı ancak bir oyun, eğlence, bir süs, aranızda bir övünme ve daha çok mal ve evlât sahibi olma isteğinden ibarettir. Tıpkı bir yağmur gibidir ki, bitirdiği ziraatçilerin hoşuna gider. Sonra kurur da sen onun sapsarı olduğunu görürsün; sonra da çer çöp olur. Ahirette ise çetin bir azap vardır. Yine orada Allah'ın mağfireti ve rızası vardır. Dünya hayatı aldatıcı bir geçimlikten başka bir şey değildir.

{Dünya ve ahiret hayatının mukayesesinin yapıldığı bu âyette, özellikle, dünyanın aldatıcı tarafları izah edilmiş, onlardan kaçınılması tavsiye edilmiştir. Çünkü dünya ve dünyadakilerin boş yere yaratılmadıkları muhtelif âyetlerde açıklanmıştır. Dünya hayatı kötü değildir. Kötü olan onu Allah'a ve Peygamber'e itaate yöneltmemek; ahireti ve insanlığı unutup, sırf dünyaya ve dünyanın fenalıklarına kapılmaktır.}

Kur'an'daki Yeri: 27. Cüz, 539. Sayfa

Tilavet Notları:

Diğer Notlar:

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

[[:Kategori:Dünya Hayatı Oyun, Eğlence ve Aldatmacadan İbarettir Ayetleri|Dünya Hayatı Oyun, Eğlence ve Aldatmacadan İbarettir Ayetleri kategorisine bakın

Ve Kur'anın Temsil Yoluyla Dünya Nimetlerini Tavsif Ederken Va'z ü Nasihat Örneği

13-

كَمَثَلِ غَيْثٍ اَعْجَبَ الْكُفَّارَ نَبَاتُهُ ثُمَّ يَهِيجُ فَتَرَاهُ مُصْفَرًّا ثُمَّ يَكُونُ حُطٰمًا

Hadid, 57/20

14-

اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللَّهَ اَنْزَلَ مِنَ السَّمَٓاءِ مَٓاءً فَسَلَكَهُ يَنَبِيعَ فِيْ لْاَرْضِ ثُمَّ يُخْرِجُ بِهِ زَرْعًا مُخْتَلِفًا اَلْوَانُهُ

Zümer, 39/21

15-

اِنَّا عَرَضْنَا لْاَمَانَةَ عَلَي السَّمٰوٰاتِ وَ لْاَرْضِ وَالْجِبَلِ فَاَبَيْنَ اَنْ يَحْمِلْنَهَا وَاَشْفَقْنَ مِنْهَا وَحَمَلَهَا الْاِنْسَنُ اِنَّهُ كَانَ ظَلُومًا جَهُولًا

Ahzab, 33/72

16-

لَوْ اَنْزَلْنَ هٰذَا الْقُرْئَانَ عَليٰ جَبَلٍ لَرَاَيْتَهُ خٰشِعًا مُتَصَدِّعًا مِنْ خَشْيَةِ اللَّهِ وَتِلْكَ لْاَمْثٰلُ نَضْرِبُهَا لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ

Haşir, 59/21

17-

فَمَا لَهُمْ عَنِ التَّذْكِرَةِ مُعْرِضِينَ

كَاَنَّهُمْ حُمُرٌ مُسْتَنْفِرَةٌ

فَرَّتْ مِنْ قَسْوَرَةٍ

Müdessir, 79/49, 50, 51

18-

وَمَثَلُ الَّذِينَ يُنْفِقُونَ اَمْوَالَهُمْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ كَمَثَلِ حَبَّةٍ اَنْبَتَتْ سَبْعَ سَنَابِلَ فِي كُلِّ سُنْبُلَةٍ مِاءَةُ حَبَّةٍ

Bakara, 2/261

19-

كَمَثَلِ جَنَّةٍ بِرَبْوَةٍ اَصَابَهَا وَابِلٌ فَآتَتْ اُكُلَهَا ضِعْفَيْنِ فَاِنْ لَمْ يُصِبْهَا وَابِلٌ فَطَلٌّ

Bakara, 2/265

Kısacık birer mealleri

13- [... Dünya hayatında mal ve evladın meseli; bir yağmur gelir, yerdeki bitkiler onunla yeşerdiğinde, ziraatçıların ziyadesiyle hoşlarına gider. Amma sonra, o nebatlar kurumaya ve büzüşmeye yüz tutarak sarardığını; daha sonra da, sap ve kuru çöpler halını aldığını görürsün.]

14- [Görmez misin ki, Cenab-ı Hak teala gökten bir su inzal eyliyor ki, onu pınarların anbar ve menba'larına yürüterek doldurdu. Sonra da o su ile, renkleri muhtelif bir çok bitkileri yerden, topraktan çıkarttı...]

15- [Muhakkak ki biz Allahü teala emanet-i kübrayı göklere, yere ve dağlara arzeyledik... Amma onlar bu emaneti yüklenmeyi ve onun mükellefiyetini ağır buldular, korkarak çekindiler ve alamadılar. Lâkin insan ise, onu aldı ve yüklendi. Muhakkak ki bu insan -nefs-i emmmaresi cihetiyle- pek zâlim ve çok cahildir.]

16- [Eğer biz Allahü teala şu Kuranı bir dağa inzal eylemiş olsaydık, o dağı sen, Allahın havf ve haşyetinden paramparça olarak yukarıdan aşağılara süratle akıp geldiğini görecektin. İşte, biz Allahü teala şu darb-ı meselleri insanlar için getiriyoruz, ola ki tefekkür edip ibret alalar.]

17- [Hak ve hakikatı dinlemeyen şu adamlara bak ki; kendilerine nasihat yoluyla hakikati ihtardan nasıl da yüz çeviriyorlar. Öyle ki adeta, yabani eşeklerdir de, arslanlardan ürküp kaçıyorlar gibidir.]

18- [Mallarını fisebilillah infak edenlerin meseli şuna benzer ki: Bir habbe tohum, toprağa ekildiğinde yedi tane sünbül verir. Her sünbülde yüz dane habbe bulunan misale benzer]

19- [.... ve mallarını Allah rızalığı yolunda infak edenlerin meseli de; bir bahçesi olan birisinin o bahçesine kuvvetli bir yağmur isabet etmişte bol bol semere ve meyveler vermiş... Şayet ona yağmur vurmasa da, gece de nem halinde teşekkül eden "kırağı" vuracak...]

(İşaratül İ'caz (Badıllı))

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]