Bakara 115: Revizyonlar arasındaki fark

Nurpedia.org - İman ve İslam Hakikatlerine Dair Nur Ansiklopedisi sitesinden
("Kategori:Bakara Suresi ''Önceki Ayet: Bakara 114Bakara SuresiBakara 116: Sonraki Ayet'' [[Dosya:Bakara 115.png]..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
 
Değişiklik özeti yok
 
(Aynı kullanıcının aradaki diğer 3 değişikliği gösterilmiyor)
1. satır: 1. satır:
[[Kategori:Bakara Suresi]]
[[Kategori:Bakara Suresi]]
[[Kategori:İşarat-ül İ'caz'da Geçen Ayetler]]
[[Kategori:29. Lema'da Geçen Ayetler]]
[[Kategori:Lemalar'da Geçen Ayetler]]
[[Kategori:Risale-i Nur'da Geçen Ayetler]]
[[Kategori:Bakara Suresinin Risale-i Nur'da Geçen Ayetleri]]
[[Kategori:Allah Kelimesi Geçen Ayetler]]
''Önceki Ayet: [[Bakara 114]] ← [[Kuran:Bakara|Bakara Suresi]] → [[Bakara 116]]: Sonraki Ayet''
''Önceki Ayet: [[Bakara 114]] ← [[Kuran:Bakara|Bakara Suresi]] → [[Bakara 116]]: Sonraki Ayet''


15. satır: 21. satır:


==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği==
==Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği==
Cihat-ı sitteyi tenvir eden iman nimetine de “Elhamdülillah” demesi lâzımdır. Çünkü iman, cihat-ı sittenin zulümatını izale etmekle def’u’l-bela kabîlinden büyük bir nimet sayıldığı gibi –tabiî– o cihat-ı sitteyi tenvir ettiği cihetle de celbü’l-menafi kabîlinden ikinci bir nimet sayılır. Binaenaleyh insan fıtrî bir medeniyete sahip olduğundan cihat-ı sittede bulunan mahlukatla alâkadar olur. Ve iman nimetiyle de insanın bütün cihat-ı sitteden istifade edebilmesi imkânı vardır.
Binaenaleyh [[Bakara 115|{{Arabi|اَيْنَمَا تُوَلُّوا فَثَمَّ وَجْهُ اللّٰهِ]]}} âyet-i kerîmesinin sırrıyla, cihat-ı sitteden herhangi bir cihetle olursa insan tenevvür eder. Hattâ mü’min olan bir insanın dünyanın kuruluşundan sonuna kadar uzanan manevî bir ömrü vardır. Ve insanın bu manevî ömrü ezelden ebede uzanan bir hayatın nurundan meded ve yardım alır.
Ve keza cihat-ı sitteyi tenvir eden iman sayesinde insanın şu dar zaman ve mekânı geniş ve rahat bir âleme inkılab eder. Ve bu büyük âlem, bir insanın hanesi gibi olur. Ve mazi, müstakbel zamanları; insanın ruhuna, kalbine bir zaman-ı hal hükmünde olur. Aralarında uzaklık kalkıyor.
([[Risale:Yirmi_Dokuzuncu_Lem’a’dan_İkinci_Bab#İkinci_Nokta|Yirmi Dokuzuncu Lem’a’dan İkinci Bab]])
----
Amma {{Arabi|مُحٖيطٌ}} lafzı ise şöyle bir imada bulunuyor ki; su her tarafı ihata edip kaplamış olan musibetler Allahü Tealanın asar-ı gazabıdır. Evet nasıl ki o vaziyetlerinde gök, bulut, yağmur ve gece altı cihetten onlara karşı hücüma geçmiş.. öylede: Allahın gazab ve beliyyeleri de kendilerini her taraftan sarmış, ablukaya almıştır.
Keza {{Arabi|مُحٖيطٌ}} lafzı, îma ediyor ki; Allahü Tealanın ilmi ve kudreti bütün kâinatı ihata eylediği gibi; onun emri de kâinatın umum zerrelerine şâmildir, yani tasarrufundadır. İşte {{Arabi|مُحٖيطٌ}} lafzı adeta onların üstünde: (semavat ve arzın hududundan çıkamazsınız ve çıkamayacaksınız!) ayetinin mealini tilavet ediyor.. ve [[Bakara 115|{{Arabi|فَاَيْنَمَا تُوَلُّوا فَثَمَّ وَجْهُ اللَّهِ}}]] (Bakara/115) Yani: "Hangi cihete yönelirseniz yönelin her yanda ve her yönde Allahın ilim ve kudretin tasarruf yüzleriyle karşılacaksınız!" ayetin mealini okumaktadır.
([[Risale:Bakara_19-20:_Münafıklar_Hakkında_Yağmur_Temsili_(İ.İ._Badıllı)#UFAK_BİR_İZAH|İşaratül İ'caz (Badıllı)]])


==Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler==
==Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler==


==İlgili Maddeler==
==İlgili Maddeler==

17.05, 19 Ağustos 2024 itibarı ile sayfanın şu anki hâli

Önceki Ayet: Bakara 114Bakara SuresiBakara 116: Sonraki Ayet

Meali: 115- Doğu da Allah'ındır batı da. Nereye dönerseniz Allah'ın yüzü (zatı) oradadır. Şüphesiz Allah'(ın rahmeti ve nimeti) geniştir, O her şeyi bilendir.

{Allah her yerde hâzır ve nâzır olmakla birlikte, namazda kıbleye dönmek ibadetlerde nizam ve intizamı sağlamak gayesine matuftur.}

Kur'an'daki Yeri: 1. Cüz, 17. Sayfa

Tilavet Notları:

Diğer Notlar:

Risale-i Nur'da Nerede ve Nasıl Bahsedildiği[değiştir]

Cihat-ı sitteyi tenvir eden iman nimetine de “Elhamdülillah” demesi lâzımdır. Çünkü iman, cihat-ı sittenin zulümatını izale etmekle def’u’l-bela kabîlinden büyük bir nimet sayıldığı gibi –tabiî– o cihat-ı sitteyi tenvir ettiği cihetle de celbü’l-menafi kabîlinden ikinci bir nimet sayılır. Binaenaleyh insan fıtrî bir medeniyete sahip olduğundan cihat-ı sittede bulunan mahlukatla alâkadar olur. Ve iman nimetiyle de insanın bütün cihat-ı sitteden istifade edebilmesi imkânı vardır.

Binaenaleyh اَيْنَمَا تُوَلُّوا فَثَمَّ وَجْهُ اللّٰهِ âyet-i kerîmesinin sırrıyla, cihat-ı sitteden herhangi bir cihetle olursa insan tenevvür eder. Hattâ mü’min olan bir insanın dünyanın kuruluşundan sonuna kadar uzanan manevî bir ömrü vardır. Ve insanın bu manevî ömrü ezelden ebede uzanan bir hayatın nurundan meded ve yardım alır.

Ve keza cihat-ı sitteyi tenvir eden iman sayesinde insanın şu dar zaman ve mekânı geniş ve rahat bir âleme inkılab eder. Ve bu büyük âlem, bir insanın hanesi gibi olur. Ve mazi, müstakbel zamanları; insanın ruhuna, kalbine bir zaman-ı hal hükmünde olur. Aralarında uzaklık kalkıyor.

(Yirmi Dokuzuncu Lem’a’dan İkinci Bab)


Amma مُحٖيطٌ lafzı ise şöyle bir imada bulunuyor ki; su her tarafı ihata edip kaplamış olan musibetler Allahü Tealanın asar-ı gazabıdır. Evet nasıl ki o vaziyetlerinde gök, bulut, yağmur ve gece altı cihetten onlara karşı hücüma geçmiş.. öylede: Allahın gazab ve beliyyeleri de kendilerini her taraftan sarmış, ablukaya almıştır.

Keza مُحٖيطٌ lafzı, îma ediyor ki; Allahü Tealanın ilmi ve kudreti bütün kâinatı ihata eylediği gibi; onun emri de kâinatın umum zerrelerine şâmildir, yani tasarrufundadır. İşte مُحٖيطٌ lafzı adeta onların üstünde: (semavat ve arzın hududundan çıkamazsınız ve çıkamayacaksınız!) ayetinin mealini tilavet ediyor.. ve فَاَيْنَمَا تُوَلُّوا فَثَمَّ وَجْهُ اللَّهِ (Bakara/115) Yani: "Hangi cihete yönelirseniz yönelin her yanda ve her yönde Allahın ilim ve kudretin tasarruf yüzleriyle karşılacaksınız!" ayetin mealini okumaktadır.

(İşaratül İ'caz (Badıllı))

Risale-i Nur'daki Diğer Alakalı Yerler[değiştir]

İlgili Maddeler[değiştir]